M. Kemal Atatürk; “Benim Bir Dinim Yok” Sözünü Tekzip Etti mi?
*
Dün akşam bana bir video izletildi. Ekranda konuşmaya çalışan şahsı tanımıyorum. Tuhaf bir görünümü vardı. Acaba alkollü ve sarhoş bir halde mi yayına çıktı, yoksa inme mi geçiriyordu anlayamadım. Sanki görünmez bir el tarafından boğazı sıkılıyormuş, o da buna rağmen konuşmaya çalışıyormuş gibi bir manzarayla karşı karşıya kaldım. Sesini, bir ayıboğan kuvvetine sahipmiş gibi çıkarmak için adeta çırpınıyordu. Belki kabızlıkla da mücadele ediyor olabilir, bilemem. Kameraya öyle baygın baygın bakıyordu ki, bir ara transa girdiğini zannettim. Gerçekten çok tuhaftı. Bir an için onun adına endişelendim; eğer tanıdıkları varsa, lütfen elinden tutup acilen bir doktora görünmesini sağlasınlar. Çünkü hiç sağlıklı görünmüyordu.
Neyse, biz konumuza geçelim. Bu ne idüğü belirsiz arkadaş, Ingiliz gazeteci Grace Ellison’ın 1928 yılında yazdığı kitapta geçen bir bilgiyi reddediyordu. Nedir o bilgi? Grace Ellison, 1922 yılından söz konusu kitabı yazdığı 1928 yılına kadar defalarca Türkiye’ye gelmiş, Milli Mücadele’yi desteklemiş ve bu arada M. Kemal ile de mülakatlar yapmıştı. Bu mülakatlarda elde ettiği bilgileri de iki kitabında toplamıştı. Birincisi 1923 yılında yayınlanan “An Englishwoman in Angora”, ikincisi ise 1928 yılında neşredilen “Turkey To-day” adlı kitaplardı. Ellison, 1928’de yayınlanan kitapta, M. Kemal’in kendisine, “Benim bir dinim yok ve bazen bütün dinlerin denizin dibini boylamasını istiyorum.” dediğini nakleder.[1]
*

[1] no’lu dipnotta bahsi geçen kitabın ilgili sayfası…
***
Işte “sağlıklı görünmeyen” arkadaşa göre, “M. Kemal bu kadının yazdıklarını tekzip etti,” yani yalanladı. Peki, kaynak nedir? “Atatürk’ün Not Defterleri” imiş.
Bakalım orada ne yazıyormuş:
“Bir Ingiliz gazetesi muhabiri benimle konuşuyor. Söylemediğim şeyleri yazıyor ve söylediğim şeyleri aleyhimize yorumluyor. Kendisini böyle yapmaması için uyardım. Söz vermişti. Anladım ki Istanbul’daki yandaş insanlarla beraber adeta casus.”[2]

[2] no’lu dipnotta sözü edilen not…
***
Bu arkadaşın ya idrak yollarında bir sorun var ya da sahtekarlık yapıyor. M. Kemal’in defterine düştüğü bu notlar, 1928 yılında yayınlanan kitaptan sonraki döneme değil, önceki bir zamana aittir. Nereden anlıyoruz? Şuradan:
- “Kendisini böyle yapmaması için uyardım. Söz vermişti.” diyor. Halbuki Ellison’ın bahsi geçen kitabı 1928 yılında yayınlandı. M. Kemal’in bu tarihten sonra Ellison’la görüşme yaptığına dair bir kayıt bulunmuyor. Notta sözü edilen uyarı ve söz verme olayı, kitabın yayınlanmasından çok daha önce gerçekleşmiş olmalıdır.
- “Anladım ki Istanbul’daki yandaş insanlarla beraber adeta casus.” diyor. Notta geçen “Istanbul’daki yandaşlar” ifadesi, notun hangi siyasi döneme ait olduğu hakkında net bir fikir veriyor. Bu ifade, Mütareke Dönemi’yle başlayıp Halifeliğin kaldırılmasına kadar geçen zaman dilimini işaret eder ve en fazla Izmir suikastine kadar götürülebilir. Izmir Suikastı muhakemeleri ve idamlarından sonra yani 1926-1927 yıllarından itibaren Istanbul’da M. Kemal’e karşı “yandaş” bir kesim kalmamıştı. Dolayısıyla, bu notun 1928 yılında yazılan bir kitap için düşülmüş olması imkansızdır.
- Tam da 25 Aralık 1922 günü, M. Kemal’in kurduğu ve Ankara hareketinin resmî yayın organı olan Anadolu Ajansı‘nda şöyle bir tekzip yer aldı:
“Ankara, 25 Kânunuevvel [25 Aralık] (AA) – Şark gazetesinin 22 Kânunuevvel [22 Aralık] tarihi ile Londra’dan aldığı bir telgrafnamede Morning Post muhabirinin Gazi Kemal Paşa Hazretleriyle icra ettiği mülakatının bulunduğuna ve Paşa Hazretlerinin Ingilizler ile dostane münasebetlere başlanmak lüzumunu beyan ederken güya Türkiye’nin bulunduğu vaziyet pek müşkül olduğundan, bir an evvel iyi neticeye ulaşmak hakkında temennilerde bulunduğu ilave edilmektedir. Anadolu Ajansı bu mülakatın tamamıyla asıl ve esastan uzak ve imkansız olduğunu beyan ile keyfiyetin tekzibine mezundur.”[3]
Bu metin, M. Kemal’in not defterinde bahsettiği tekzibin, 1928’de yayınlanacak olan kitabı değil, Grace Ellison’ın 1922 yılındaki mülakatla ilgili Morning Post gazetesine gönderdiği yazıyı hedef aldığını kesin olarak ispatlamaktadır.
Bir insan bu kronolojik detayları ve notun bağlamını fark edemiyor ve anlayamıyorsa, transa girmiş bir ruh haliyle ekran karşısına çıkıp garip hareketler eşliğinde ahkam kesmemelidir.
Kaldı ki, Grace Ellison’ın 4 Ocak 1923 tarihli ve “M. Kemal Paşa’nın Bir Ingiliz Muhabirine Vaki Beyanatı Nasıl Tahrif Edilerek Yazılmıştır” başlığı altında Ikdam gazetesinde çıkan beyanatı da, tahrifatın kendisine değil, Morning Post gazetesine ait olduğunu açıkça ortaya koymuştur. Ellison, makalelerinin Istanbul’daki daimi muhabir ve başyazar tarafından değiştirildiğini, kendisinin ise M. Kemal’in sözlerini doğru bir şekilde aktardığını belirtmiştir.
Ikdam gazetesinde çıkan; “M. Kemal Paşa’nın Bir Ingiliz Muhabiresine Vaki Beyanatı Nasıl Tahrif Edilerek Yazılmıştır?” başlıklı haberi buraya alıyoruz:
“Geçenlerde (Morning Post) gazetesinin Anadolu muhabirine M. Kemal Paşa tarafından vuku bulan beyanatını mezkur gazeteden tercüme etmiştik. Anadolu Ajansı ise intişar eden beyanatın bazı noktalarının gayr-i vaki olduğunu bildirmişti. (Morning Post)da en ziyade calib-i dikkat fıkra şu idi:
‘Bizim memleketimizi imar için sulha muhtaç olduğumuz aşikardır. Mesele-i esasiye daha sür’atle hal edilmek lazımdı. Teferruatı tanzim için vakit geçecektir. Vaziyetimizin vahameti hayatı meselelerin seri’an hallini müstelzimdir.
Anadolu Ajansı’nın tekzibi üzerine (Morning Post) gazetesinin M. Kemal Paşa ile görüşen ve el-yevm şehrimizde bulunan muhabiresi Miss Grace Ellison bervech-i ati (aşağıda olduğu gibi) idare-i kelam eylemiştir:
‘(Morning Post)un, kendisine gönderdiğim beyanata tevafuk etmeyen neşriyatından mütehayyirim (hayret etmiş haldeyim). Ben M. Kemal Paşa’nın beyanatı olarak gazeteme şu satırları yazmıştım:
‘Konferans çok hararetli devam edecektir, fakat her halde bize sulh verecektir. Bu hususda hiçbir şüpheye mahal yoktur, müttefik devletler bizim mutalebatımızın meşruiyetini görüyorlar. Kendileri bizden istiklalimize münafi sulh şartlarını kabul etmemizi isteyemezler. Biz istiklalimiz için 3 buçuk senedir fevkalade bir fedakarlıkla çalıştık. Binaenaleyh hal-i harbin daha ziyade devam etmeyeceğini ümid ederim. Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti bütün sulhu samimiyetile arzu etmekdedir. Memleketimizin imarı için sulha muhtaç olduğumuzu herkes anlayabilir.’
Işte M. Kemal Paşa’nın bana söyledikleri bundan ibarettir. Ben bu beyanatı (Londra)ya gönderilmek üzere (Morning Post)un Istanbul’daki daimi muhabiri Mösyö (Kirk)e ve (Orient News)in baş muharririne vermiştim. Maatteessüf makalelerimin daima tadil edildiğini (değiştirildiğini) görüyorum. Ben 15 seneden beri Türk muhibbiyim (dostuyum). M. Kemal Paşa’nın söylemediği bir şeyi yazmayacağım muhakkaktır. (Londra)ya avdetimde (Ankara)daki müşahedatım hakkında bir kitab telif ederek ve istediğimi bila-kayd yazacağım….
Bu idare Türkiye’ye büyük faydalar verecektir. (Londra)ya avdetimde, gerek eserlerimde, gerek verdiğim konferanslarda bütün bunları anlatacağım.”[4]
*

[4] no’lu dipnotta yer alan beyanat… 4 Ocak 1923 tarihli Ikdam Gazetesi…
***
Gördüğünüz gibi, Grace Ellison bile gazeteyi tekzip etti. Mesele gayet açık… Ayrıca Ellison, kitabın önsözünün yazıldığı Mart 1928 tarihine kadar Türkiye’ye beşinci ziyaretinden döndüğünü şöyle belirtiyor:
“Türkiye’ye, her zamanki gibi haftalar ve aylarca süren beşinci ziyaretimden döndüm.”[5]
*

[5] no’lu dipnotta bahsi geçen kitabın ilgili sayfası…
***
Eğer M. Kemal, 1922 senesinde kendisiyle yapılmış olan mülakatların bizzat Ellison tarafından tahrif edildiğine kanaat getirmiş olsaydı, onun Türkiye topraklarında bir saniye bile kalmasına izin verir miydi?
Velhasıl kelam, M. Kemal’in not defterinde yer alan ifadelerin 1922 yılına ait olduğunu mantık da ispat eder. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, o yıl basın aracılığıyla bir tekzip yayınlanmıştı. Halbuki 1928 ve müteakip yıllarda, adı geçen kadın muhabir ile ilgili basında bir tekzibe rastlanmıyor. Yani aslında, bu reddiyeyi yazmaya mecbur kalmış olmam bile muhataplarımızın nasıl bir cehaletle malul olduğuna dair en güzel delildir.
Adam diyor ki: “Atatürk, kendisi hakkında asılsız bir bilgi ihtiva eden kitabı tekzip etti.”
Nerede?
-Not defterinde.
Buna ne denir ki?! M. Kemal mağarada mı yaşıyordu ki tekzibi not defterine yazmakla iktifa etsin? 1928 senesi, gücünün en zirvede olduğu yıllardan biriydi. Eğer bir şeyi tekzip edecek olsaydı, bunu basın-yayın yoluyla yapardı. Tıpkı 1922’de olduğu gibi.
Tekzibin mantığı zaten budur. Arapça kökenli bir kelime olan tekzip, “yalanlama, yalan çıkarma” manasına gelir. Gayesi, kamuoyuna akseden bir haberin veya iddianın gerçeği yansıtmadığını yine kamuoyuna açık ve aleni bir şekilde duyurmaktır. Bu sayede ortaya atılan yanlış bilgi kamuoyu nezdinde düzeltilmiş olur.
Ama kime ne anlatıyoruz? Işte mücadele ettiğimiz cahil güruhun hal-i pürmelali budur.
.
**********
.
KAYNAKLAR:
.
[1] Grace Ellison, Turkey To-day, Hutchinson, London 1928, sayfa 24.
[2] Atatürk’ün Not Defterleri, Cilt 12, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Ankara 2009, sayfa 8, 25, 125-126.
[3] Atatürk’ün Bütün Eserleri, Cilt 14, Kaynak Yayınları, 2.Baskı, Istanbul 2007, sayfa 191.
[4] Ikdam Gazetesi, 4 Ocak 1923.
[5] Grace Ellison, Turkey To-day, Hutchinson, London 1928, sayfa 28.


Bir Cevap Yazın