Osmanlı Devleti’nin Dünya Medeniyetine katkılarını böyle anlattılar
Osmanlı Devleti’nin Dünya Medeniyetine katkılarını böyle anlattılar

Osmanlı Devleti’nin Dünya Medeniyetine katkılarını böyle anlattılar

Osmanlı Devleti’nin Dünya Medeniyetine katkılarını böyle anlattılar

*

Resimleri orjinal boyutunda görmek için üzerlerine tıklayınız

[4] no’lu dipnotta adı geçen Macaristan Cumhurbaşkanı

***

“Osmanlı Alevileri kesti, soykırım yaptı” diyenlere ithaf olunur. Savaş’ta düşmanla işbirliği yapanlar düşman muamelesi görür. NOT: Konuda geçen “Türkler” ifadesinden kasıt “Osmanlı”dır.

Hans Barth “Türk Savun Kendini” adlı eserinde der ki:

“Eğer Türkler Hıristiyanlığın reçetelerine göre hareket edip de kılıç zoru ve ateşte yakma tehdidi ile Müslümanlaştırsa idi -ki o devirde bu normal karşılanırdı- bugün ne Ermeni sorunu ne Girit sorunu olurdu.”[1]

Avusturyalı Türkolog Anton Cornelers Schaendinger ise şunları söylüyordu:

“Iskender batıdan doğuya, Hind’e kadar yayıldı. Dârâz doğudan batıya uzandı. Lâkin hiçbiri Osmanlı Türkleri gibi diğer insanların kültür ve din hürriyetine saygı göstermedi. Osmanlılar harikulade bir düzen kurarak asırlarca kendilerinden olmayan insanlarla barış içinde yaşadılar. Onun içindir ki Avrupa’da dört asır boyunca kalabildiler.”[2]

Romanya Adalet Bakanlarından Dissescu’nun sözleri bütün Balkan Milletleri için geçerlidir:

“Biz Romenler bugünkü varlığımızı Türklerin yüce büyüklüğüne borçluyuz. Biz onların yerine herhangi bir komşu milletin hâkimiyetine girmiş olsaydık yeryüzünde bir tek Romen kalmazdı.”[3]

Macaristan Cumhurbaşkanı Pal Schmitt de aynı görüşte:

“Türkler tarafından 150 yıl boyunca idare edilmemizi şans olarak tanımlıyorum. Ülkemiz Türkler değil de başka bir millet tarafından alınsaydı, dilimizi ve dinimizi değiştirmemizi isteyeceklerdi, biz de asimile olacaktık. 150 yıl boyunca Macaristan Türkler için stratejik bir yer oldu.”[4]

Yunan kralı XII. Konstantin’in sözleri de hemen hemen aynıdır:

“Milletimiz asırlarca Türk hâkimiyetinde yaşadığı halde milli kültürünü ve dil bütünlüğünü muhafaza edebilmiştir. Demek ki Türklerde adalet ve insanlık var. Hâlbuki Balkanlı Slavlar imkân bulsalar Ege’de bir tek Yunanlı bırakmayacaklardır.”[5]

Diğer görüşler ise şöyle…

Mısırlı Dr. Memduh Azzam:

“Türkler Islam’ı şerefle savundular. Türk sömürgeciliği yalanını ortaya atanlar bugünkü sömürgecilerdir.”[6]

Suudi Arabistanlı Prens Muhammed bin Faysal:

“Suudi Arabistan’da öğrenimim sırasında tarih okurken tarihi Türk sömürgeciliği diye öğreniyordum. Hâlbuki bu, tarihe atılmış bir iftiradır. Türk Devleti hilafet merkezi idi ve Türk sömürgeci değildi.”[7]

Tunus Milli Kütüphane Müdürlerinden Osman Ka’ak:

“Evet, bu Türk tarihinin en şanlı devrelerinden biridir. Avrupalılar bunları anlatmıyorlar, inkâr ediyorlar. Tunus’a milli benliğini veren Türk idaresi ve Türk dönemidir. Onlardan önce Tunus yoktu ve onlardan sonra da Tunus her zaman vardı. Bize has kurumları bize bırakanlar da Türklerdir. Bugün bir Afrika Müslümanlığı varsa bunu Türklere borçluyuz.”[8]

“Mısır’ı bir Türk devleti olan Memlûkler’den aldık. Tahta çıkan Memlûk Sultanları da, Memlûk Ordusu da Türk’tür. Osmanlı 1516-1517’de bu devleti ilhak ederek Mısır’ı, Sudan’ı, Suriye’yi, Lübnan’ı, Filistin’i, Hicaz’ı, Yemen’i, Ürdün’ü ve Anadolu’nun Memlûk yönetimindeki parçalarını aldı. Bu suretle Osmanlı Devleti adeta bir Türk-Arap Devleti haline geldi. Irak’ı Türkmen Devleti olan Safevîler’den aldık. Zaten Mısır’dan doğuda kalan ve Meşrık denen bütün Arap ülkeleri XI. Asırdan beri Selçuklu ve Türk hâkimiyetinde idi. Diğer Türk Devletlerinden sonra Osmanlı bunlara vâris oldu. Cezayir, Tunus ve Libya’yı, bu ülkeleri Hıristiyanlaştırmaya ve Latin Amerika haline getirmeye kararlı olan devrin en büyük Hıristiyan devleti Ispanya’dan aldık. Kuzey Afrika’da bir Endülüs faciasının yaşanmasını önledik, tarihin seyrini değiştirdik.[9]

***

“Şeriat ile yönetilen Osmanlı’nın Gayr-i Müslimlere Hoşgörüsü” başlıklı belgelerle dolu yazıyı okumanızı tavsiye ederiz:

http://belgelerlegercektarih.com/2012/07/12/seriat-ile-yonetilen-osmanlinin-gayr-i-muslimlere-hosgorusu/

 

**********

 

KAYNAKLAR:

[1] Süleyman Kocabaş, Tarihte Adil Türk Idaresi, Vatan Yayınları, Istanbul 1994, sayfa 87’den naklen Recep Şükrü Apuhan, Son Kahramanlar.

[2] Süleyman Kocabaş, Tarihte Adil Türk Idaresi, Vatan Yayınları, Istanbul 1994, sayfa 86.

[3] Süleyman Kocabaş, Tarihte Adil Türk Idaresi, Vatan Yayınları, Istanbul 1994, sayfa 88. (Galip Kemali Söylemezoğlu, Siyasi Dağarcığım, sayfa 65.)

[4] Hürriyet Gazetesi, 25 Ocak 2011.

[5] Süleyman Kocabaş, Tarihte Adil Türk Idaresi, Vatan Yayınları, Istanbul 1994, sayfa 89. (General Niko Andonekea’nın “Faulokratia Politika Istari Ellados” adlı eseri, sayfa 65.)

[6] Recep Şükrü Apuhan, Son Kahramanlar, Timaş Yayınevi, sayfa 191.

[7] Nevzat Kösoğlu, Kitap Şuuru, Genç Sanat Yayınları, sayfa 68.

[8] Süleyman Kocabaş, Tarihte Adil Türk Idaresi, Vatan Yayınları, Istanbul 1994, sayfa 227.

[9] Süleyman Kocabaş, Tarihte Adil Türk Idaresi, Vatan Yayınları, Istanbul 1994, sayfa 119.

 

**********

 

Kadir Çandarlıoğlu

 

**********

 

“Belgelerle Gerçek Tarih” isimli 792 sayfalık çalışmamızı ücretsiz indirebilirsiniz:

http://www.mediafire.com/?vgk9k8cozdpy7ez

*

Alıntılarda şu şekilde kaynak belirtiniz:

http://www.belgelerlegercektarih.wordpress.com

*

*

7 yorum

  1. Geri bildirim:Osmanlının Sırrı Neydi? – İsmail Çolak « Belgelerle Gerçek Tarih

  2. Geri bildirim:Şeriat hükümleri ve hikmetleri – ÖRTÜNMEK (Kılık-Kıyafet) | Belgelerle Gerçek Tarih

  3. Geri bildirim:Uluslararası zalimler Böl Parçala Yut stratejisini tekrar uygulamaya koydu | Belgelerle Gerçek Tarih

  4. Geri bildirim:Gençliğimiz üzerine oynanan oyunlar | Belgelerle Gerçek Tarih

  5. Geri bildirim:Gençliğimiz üzerine oynanan oyunlar! | Belgelerle Gerçek Tarih

  6. Geri bildirim:Kemalistler neden Osmanlı’ya düşman? Işte cevabı.. | Belgelerle Gerçek Tarih

  7. Geri bildirim:Ahmet Hakan’a Cevap 6 – Atatürk ve Ortadoğu | Belgelerle Gerçek Tarih

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: