M. Kemal Atatürk’ün kaburga kemiği neden kırıldı? Gazilik ünvanını nasıl aldı?

Published by

on

M. Kemal Atatürk’ün kaburga kemiği neden kırıldı? Gazilik ünvanını nasıl aldı?

*

Resimleri orjinal boyutunda görmek için üzerlerine tıklayınız

Kaburga kemiği kırılan M. Kemal’in, Fevzi Paşa’ya gönderilen raporu. Solda Osmanlıca orijinal metin, sağda ise Türkçe çevirisi

***

Merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler, yani çingenenin merdi, kendini överken hırsızlığını söyler derler ya… Işte öyle. Bazıları M. Kemal Atatürk’ü öveyim derken bazı hakikatleri ifşa ediyor, bazıları da gerçeği olduğu gibi büyük bir cesaretle söylüyor.1924 yılında önce Ekonomi ve sonra Adalet Bakanı olan Mahmut Esat Bozkurt “Atatürk Ihtilali” adını verdiği eserinde, Sakarya Savaşı’nın devam ettiği günlere ait bir anısını şöyle anlatmaktadır:

”Atatürk… Sakarya Savaşları sırasında bir gün attan düştü. Kaburga kemiği kırıldı. Hemen ayağa kalktı. Yüzünü düşmana doğru çevirdi. `Günü gelecek ben de senin kemiklerini kıracağım´ diye haykırdı.”[1]

M. Esad Bozkurt, M. Kemal Atatürk’ü kahraman göstermek için onun “Günü gelecek ben de senin kemiklerini kıracağım” dediğini eserine yazmış. Ama biz de M. Kemal Atatürk’ün attan düştüğünü bu vesile ile öğrenmiş oluyoruz. Zaten attan düştüğünde düşman ile çarpışma falan da yok, “teftiş” esnasında attan düşüyor…

M. Kemal’in güvendiği hekimlerden olan ve ölümüne kadar M. Kemal’in sağlığı ile yakından ilgilenen Cerrahi profesörü Dr. Mim Kemal (Öke) bu konuda şöyle diyor:

“M.Kemal Paşa’nın Sakarya Savaşı’ndan `önce´ cepheyi `teftiş ederken´ hayvanının ürkmesiyle kaburga kemikleri kırılmıştı. Murat Bey arkadaşımla birlikte onu Çankaya’nın mütevazı bir odasında muayene ettik. Röntgeni alınmak üzere Cebeci Askeri Hastanesi’ne birlikte gittik.”[2]

M. Kemal’in hizmetçisi Cemal Granda’nın hatıratında da  cepheyi “teftiş” ederken attan düştüğü naklediliyor.[3]

M. Kemal’in 12 Ağustos 1921′de attan düştüğü ve üç kaburga kemiğinin kırıldığı, “Atatürk’ün Sağlığı Hastalıkları ve Ölümü” isimli eserde de naklediliyor.[4]

Sakarya Muharebesi’nde bizzat cephede bulunan Halide Edip Adıvar, M. Kemal Atatürk’ün attan düşüp kaburga kemiğini kırdığını şu sözlerle doğruluyor:

“M Kemal Paşa, askeri bir kabine kurdu. Içlerinde (Diyarbakırlı) Kazım Paşa ile Miralay Arif Bey de vardı. Bu seçimin ilk haftası, çok heyecanlı geçti. Çünkü, M. Kemal Paşa `attan düşmüş´ ve evine götürülmüştü.”[5]

Başka bir delilimiz de Ali Çavuş:

“Düşman Polatlı’ya kadar gelmişti. Atatürk, Fevzi Paşa, Ismet Paşa karargahlarıyla, Malı köyü karşısında bulunan Türkoğlu Ali Ağa’nın çiftliğinde bulunuyorlardı. `Atına süratle atladı. Çok hızlı bindiği için eğerin üzerinden kayarak öbür tarafa düştü.´ Yer düz olmasına rağmen ufacık bir taş kaburga kemiğine rastlamış ve kırmıştı.”[6]

Şimdi ise daha ilginç bir iddiaya yer vereceğiz…

Moskova ve Lozan antlaşmalarına delege olarak katılan, 14 ciltlik Türk Tarihi’ni yazan, ilk Milli Eğitim Bakanı ve aynı zamanda Sağlık Bakanlığı da yapmış olan Dr. Rıza Nur, M. Kemal Atatürk’ün attan düşmesine “sarhoşluğunun” sebep olduğunu ileri sürüyor. Ayrıca M. Kemal’in kaçmak istediğini de ekliyor:

“Bu Çal Dağı’nın düşmesi bütün ümitlerimizi bitirdi. Yeniden Türk Milleti’nin istikbali, hürriyeti, hayatı tehlikeye düştü, gidiyor. Artık hep ölü haldeyiz. Kimsede can kalmadı. Ağzımızı bıçak açmıyor. Bunun üzerine M. Kemal orduya geri çekilme emri vermiş. Bu haber de geldi. M. Kemal’in özel hizmetlerinde kullandığı Arnavut yaveri Salih (Bozok) de cepheden geldi. M. Kemal’in `eşyalarını topladı. Kaçıyorlar. M. Kemal ata binmiş, sarhoşmuş. Düşmüş, kaburga kemiği de kırılmış.´ Meğerse Yunanlar sol cephemizi 10 gündür söktüremedikleri için ümitsizliğe düşüp geri çekilmeye karar vermişler. Ağırlıklarını Sakarya’nın batı cephesine alıyorlarmış. Fevzi Çakmak bunu sezmiş ve M. Kemal’e ‘Aman geri çekilme! Düşman da geri çekiliyor. Emri geri al.’ demiş. Ne ise M. Kemal geri çekilmeyi durdurdu. Işte Fevzi Çakmak bu vaziyeti kurtardı. Yoksa bütün emekler, askerlerin çabaları, dökülen kanlar boşa gidiyordu. Sakarya harbi bitince iki mühim şey olmuştu. M. Kemal hareket etmeden evvel, Meclis’ten kendisine `gazi´ ünvanı ve `mareşal´ ünvanı verilmesini istedi. Herkes: ‘Canım bu adama ne oluyor? Ne istiyor? Bunları ne yapacak?’ diyordu. Ve yine: ‘Galiba padişah olmak peşindedir. Şimdiden padişah gibi tuğrasına El-Gazî yazmak için bu ünvanı istiyor.’ diyorlardı. Şu adam müthiş bir yaratıktır. Ve nutkunda: ‘Meclis bana Gazi ünvanını verdi’ diyor. Hâlbuki böyle bir şey kimsenin aklına gelmemişti. Kendi istedi. Meclis ise ‘Olmaz’ dedi. Kıyamet koptu. Nihayet tehdit altında ve kendi adamlarını kullanarak `Gazi´ ünvanını aldı.”[7]

Bu kadar delil kafidir sanırız…

Kemalistlere göre M. Kemal’e Gazi unvanı Sakarya Zaferinden sonra yani 19 Eylül 1921’de Büyük Millet Meclisi tarafından verilmiştir.

Yalan… Meclis falan vermedi. M. Kemal’in sağ kolu Ismet Paşa, 13 Nisan 1921’de yani o tarihten “5 ay evvel” Fevzi Paşa’ya bir şifre göndererek, “M. Kemal’e Mareşallik rütbesi ve Gazilik unvanı verelim” diye bir teklif yapmış. Fevzi Paşa ise “teklifin tehirini” yani ertelenmesini istemiş.[8] Yanlış okumadınız; 5 ay evvel… Resmi belgede geçiyor bu çarpıcı bilgi…

*

[8] no’lu dipnotta bahsi geçen Inönü’nün gönderdiği şifre ve Fevzi Paşa’nın cevabı…

***

Fevzi Paşa’nın bu teklifi ertelemesi son derece dikkat çekicidir ve birçok yoruma da müsaittir. Fakat şimdi bunlara girecek değilim, ancak şu kadarını söyleyeyim ki, Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra yani M. Kemal otoritesini sağlamlaştırınca Fevzi Paşa daha fazla direnemez ve 14 Eylül 1921’de M. Kemal’e “Mareşallik rütbesi ve Gazilik unvanı verilmesi”ni TBMM riyaseti celilesine teklif etmek mecburiyetinde kalır. Üstelik Inönü ile birlikte.[9]

*

[9] no’lu dipnotta sözü edilen teklif…

***

Yani ortada henüz daha zafer falan olmadığı bir tarihte Ismet Paşa bunu Fevzi Paşa’ya teklif ediyordu. Ismet Inönü bunu kendiliğinden mi yapmıştı? M. Kemal’den habersiz bir iş yapabilir miydi? Elbette yapamazdı. Bu durumda M. Kemal’e Mareşal rütbesini ve Gazilik unvanını Meclis verdi, Millet verdi denilebilir mi?

Hepsi oyun…

Bunu 5 ay evvel kendileri kararlaştırmışlar zaten… Yani kendileri çalıp, kendileri oynamışlar. Sonra da “Millet bize bunu layık gördü” diye masal anlatmışlar.

*

Bu görselin boş bir alt özelliği var; dosya ismi: harp-tarihi-vesikalari-dergisi-yil-15-aralik-1966-sayi-58-genelkurmay-basimevi-ankara-1966m.-kemal-pasaya-gazilik-ve-musirlik-verilmesi.jpg

Söz konusu belgeleri ihtiva eden ve Genelkurmay Başkanlığı Harp Tarihi Dairesi tarafından neştredilen Harp Tarihi Vesikaları Dergisi’nin ilgili sayısının kapağı…

***

***

NOT:

Bu konuya “Belgelerle Gerçek Tarih” adlı kitabımızın 498′inci sayfası ve devamında yer vermiştik, ancak bazı düzenlemeler (ekleme-eksiltme) yaptık ve son hali bu şekildedir. Bugün, yani 31 Ekim 2012 tarihinden evvel birtakım sitelerde paylaşılanların “eksik” olduğunu hatırlatmak isteriz.

 

**********

 

KAYNAKLAR:

[1] Mahmut Esat Bozkurt, Atatürk ihtilali, sayfa 189.

[2] Niyazi Ahmet Banoğlu, Nükte ve Fıkralarla Atatürk, Garanti Matbaası, Istanbul 1967, sayfa 194, 195.

[3] Cemal Granda, Atatürk’ün uşağının gizli defteri, Hazırlayan: Turhan Gürkan, Istanbul 1971, Fer Yayınları, sayfa 80.

[4] Dr. Eren Akçiçek, Atatürk’ün Sağlığı Hastalıkları ve Ölümü, Güven Kitabevi, 2005.

[5] Halide Edip Adıvar,Türk’ün Ateşle Imtihanı, Istiklal Savaşı Hatıraları, Nurer Uğurlu başkanlığında bir kurul tarafından hazırlanmıştır. Dizgi – Baskı – Yayımlayan: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. Eylül 1998, Kısım 3, sayfa 2. (Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanmıştır)

[6] M. Kemal’in “Can Yoldaşı” Ali Çavuş, Zeynel Lüle, Doğan Kitap, 1. Baskı, Kasım 2008, sayfa 112 – 114.

[7] Dr. Rıza Nur, Hayat ve Hatıratım (Paris 1929), Altındağ Yayınları, Istanbul 1967, cild 3, sayfa 863, 864.

[8] Genelkurmay Başkanlığı Harp Tarihi Dairesi, Harp Tarihi Vesikaları Dergisi, Yıl 15, Aralık 1966, Sayı 58, Genelkurmay Basımevi, Ankara 1966, 1322 sayılı ve 16.04.1337 (1921) tarihli telgraf.

[9] Genelkurmay Başkanlığı Harp Tarihi Dairesi, Harp Tarihi Vesikaları Dergisi,  Yıl 15, Aralık 1966, Sayı 58, Genelkurmay Basımevi, Ankara 1966, 1325 sayılı ve 14.09.1337 (1921) tarihli telgraf.

**********

 

Kadir Çandarlıoğlu

 

**********

 

“Belgelerle Gerçek Tarih” isimli 792 sayfalık çalışmamızı ücretsiz indirebilirsiniz:

http://www.mediafire.com/?vgk9k8cozdpy7ez

*

Alıntılarda şu şekilde kaynak belirtiniz:

http://www.belgelerlegercektarih.wordpress.com

*

*

38 responses to “M. Kemal Atatürk’ün kaburga kemiği neden kırıldı? Gazilik ünvanını nasıl aldı?”

  1. vurgun Avatar
    vurgun

    Sizin ben şerefinize sokayim pislik erifler. Attiginiz iftiralarda gotunuze girsin pis yobazlar

    1. Murat Avatar
      Murat

      @vurgun ne iftirası lan gerizekalı aptal gerici yobaz kemalistçi ! kaynaklar var gözün görmüyo mu ? sıkışınca anca böyle söversiniz gerizekalılar sizi asıl yobaz olan siz tek hücreli amip kemalistlersiniz 😀

    2. betül Avatar
      betül

      ”yobazlar” diyene bak.

    3. ismail Avatar
      ismail

      erifler demiş trakyanın çingene şoparı galiba. kullandığı küfürlerde malum. herkes kendine yakışanı yapıyor vurgunda noluyor. arasıra vurguna çıkmıyonuz değilmi.
      aba şopar aga ba hepten bozuk çalıvorsun ba. gapçık ağızlık yapmasana ba.

    4. şakasına Avatar
      şakasına

      erifler demiş trakyanın çingene şoparı galiba. kullandığı küfürlerde malum. herkes kendine yakışanı yapıyor. bu arada vurgunda noluyor. arakere vurguna falan çıkmıyonuz değilmi.
      aba şopar aga ba hepten bozuk çalıvorsun ba. gapçık ağızlık yapmasana ba..

  2. eliz Avatar
    eliz

    siz Ata’nın götünün kılı olamazsınız kakmış burada iftira atıyorsunuz

    1. betül Avatar
      betül

      Hay sizin kemalinize. Yukarıda bir sürü kanıt var, nasıl bir yüzsüzsün ki iftira atıldığını iddia edebiliyorsun? Beyninizi o adamın sahte kahramanlıklarıyla doldurmuşsunuz. Bunları görmek ağır geliyordur tabi.

    2. kemal Avatar
      kemal

      utanmaz sıkılmaz eliz şu belgeleri görmüyormu gözün .. şu tarihin yalanlarından kurtulun artık ingilizin tek kurşun atmadan gitmesini anlayın artık

  3. tbrk Avatar
    tbrk

    Vay be çok aydınlandık .
    Biri başarılı olunca karalamaya çalışan da çok oluyor tabi.

  4. Brk Avatar
    Brk

    alıntılanan kişiye bak: rıza nur. bari ülkeden niye kaçtığını da ekleseydin

    1. belgelerlegercektarih Avatar

      @Brk, Dr. Riza Nur hakkinda atilan iftiralara cevap:

      Tavsiye Edilen Kitap: Dr. Rıza Nur, Hayat ve Hatıratım (Paris 1929), Altındağ Yayınları, Istanbul 1967

      Ayrica Riza Nur’un yalan söyleyip söylemedigine dair bir örnek icin bakiniz;

      M. Kemal Atatürk ve Sakarya Meydan Muharebesi safsatası

  5. Vujks Avatar
    Vujks

    Üçkağıtçılar http://i.hizliresim.com/3AZB7O.jpg Belgenizi iftira atmak için miladi takvime göre yazmışınız. Ama o yıl miladi takvim kullanılmıyordu. Hazırladığınız yalan belgenin taa.. Miladi takvim 1917 yılında kullanılmaya başlandı.

    1. belgelerlegercektarih Avatar

      Vujks, kiymetli kardesim iftira falan yok. Bunlar m. kemalin el yazisi. Hem milliyette yayinlandi, hem erdal inönü’nün hatiralarinda yayinlandi. Hem de atatürkle alakali eserlerde buna temas edilir. Sözkonusu tarihin miladi olmasi gayet dogal, cünkü yabanci bir kadina yaziyor. Üstelik fransizca yaziyor. Miladi takvimi kullanmasindan daha dogal ne olabilir? Hayirli aksamlar.

  6. Alptürk Avatar
    Alptürk

    Kaynaklardan en güveniliri kuşkusuz Mahmut Esat Bozkurt. O da teftiş değil, savaş sırasında diyor ve ekliyor “Günü gelecek ben de senin kemiklerini kıracağım.”

    Rıza Nur dediğiniz şahsiyet Atatürk ile arası açılmış, Fransa’ya kaçmış, delilsiz atıp tutan birisi. Diğerleri hakkında bilgim yok.

    Ayrıca TDK’da gazi tanımına baktığımızda:

    1. isim, din b. (***) Müslümanlıkta düşmanla savaşan veya savaş yapmış kimse
    2. Olağanüstü yararlıklar göstererek düşmanı yenen komutanlara devlet tarafından verilen onur unvanı
    3. Savaştan sağ olarak dönen kimse

    Saygılar…

    1. belgelerlegercektarih Avatar

      Alptürk, M. Kemal kurtulus savasinda “savasmis” mi? Kusura bakmayin ama alay mi ediyorsunuz? Gazilik ünvanini teklif eden ismet pasadir. Nasil en güveniliri mahmud esat? Halide edip, Cemal granda, Ali Cavus? Bunlar nasil güvenilir degil? Riza Nur delilsiz atip tutmaz.

      Riza Nur’un iftira atmadigina dair iki delil icin asagidaki linklere tiklayin ve okuyun:

      http://belgelerlegercektarih.net/dr-riza-nur-m-kemal-ataturke-iftira-mi-atiyor-guzel-bacak-yarismalari-neydi/

      M. Kemal Atatürk ve Sakarya Meydan Muharebesi safsatası

      Bu yazida Riza Nur’un dürüstlügüne delildir:

      Dr. Rıza Nur’un dürüstlüğü

      1. ayşe Avatar
        ayşe

        Atatürk dışında herkes müthiş dürüst ve doğru söylüyor, kimsenin yanlışı olamaz fakat Atatürk’ün herşeyi yanlış.Bu nasıl bir algıdır?

      2. belgelerlegercektarih Avatar

        ayse, tam tersine. Siz m.kemal disinda herkesin yalan söyedigini ve yâlnizca onun dogru oldugunu iddia ediyorsunuz.

  7. sanane Avatar
    sanane

    İşte sizin ”belge”leriniz: Dr. Rıza Nur, Hayat ve Hatıratım, Cild 3, Sayfa 863, 864.
    Bu cildin ancak 358 sayfası var!
    Allah sizin gibi pislik iftiracıların, bütün fitnecilerin kökünü kurutsun!

    1. belgelerlegercektarih Avatar

      Sanane isimli yorumcu, senin gözlerin bozulmus diyecegim ama olmayacak. Internette buldugun kitabin programina göre sayfa sayisini söylemissin. Halbuki ücüncü cildin sonuna kadar inip baksan bunun 1261 sayfa oldugunu görecektin. Yazik, kendi kabiliyetsizligin ve cehaletin yüzünden baskalarini iftiraci olarak suclamak ne kadar da kötü bir seydir… Iste kemalistler böyledir. bilmezler, görmezler ama hakikati söyleyenlere utanmadan iftira atarlar.

      1. sanane Avatar
        sanane

        Ben Kemalist falan değilim: Siz de Kemalistler gibi bazı önyargılara takılı kalmışınz. Ben bu meselede tarafsızım – “bu”cu veya “şu”cu değilim.
        Ancak bu konuda haklısınız. Dediğiniz gibi kaynağı yeniden gözden geçirdim ve yazdıklarınızın doğru olduğunu fark ettim. Sayfaları kitapta verildiği gibi saymak aklımdan bile geçmemişti açıkcası. Bundan dolayı özür dilerim, hata kesinlikle benim tarafımda olduğunu itiraf ediyorum!
        Bilgi kirliliği çağında yaşadığımızdan (Yeni Akit misali), ilk bakışta yazılanları göremeyince fazla aceleci davranıp kızdım – kusuruma bakmayin! Bu bilgi kirliliğine o kadar çok kez tanık oldum ki artık her seferinde alerjik bir reaksiyona dönüşüyor.
        Onun için, yazdıklarınızı birleştirici değil de ayırımcı bir karaktere sahip olması nedeniyle beğenmesem de, sizi iftiracılıkla suçlamak büyük haksızlık olur. Fitneciler tabii ki yine de helak olsun, ama bunların arasına sizi katmadığımı bilmenizi isterim.

  8. mahmut Avatar
    mahmut

    ben orospu çocuğuyum demek için bu kadar uzunca paragraflar döşemeye gerek yoktu

  9. MUSTAFA KEMAL A. Avatar
    MUSTAFA KEMAL A.

    ADAM OLACAKSINIZ.

  10. Laltunel Avatar
    Laltunel

    Asıl siz kendiniz uydurup kendiniz yazıp kendiniz inanıyorsunuz. ….hem acinacak hem gülünecek haldesiniz…..komutan filiposun torunları. …

  11. ismail Avatar
    ismail

    benim (bizim) yazılar çok şey öğretti millte. eski ak partili abdullatif şener chpden konya 1. sıradan milletvekili adayı olmuş. seçmen vatandaşlar sen refah partisi kökenlisin. ne işin var camileri yıkan ahır yapanların partisinde diyorlar.
    tuncay özkan istanbul metrosunu bülent ecevitin yaptığını iddia ediyor. bikaç sene evvel açılan metroyu. ecevitin son görev 2002. o yıl değil metro yapmak çişini tutacak hali yoktu. onun zavallı halinden istifadeyle solcular ülkedeki 26 bankanın içini boşalttılar. onun gücü işyapmaya hırsızlıkları önlemeye değil sadece dindar müslümanlara zulmetmeye yetiyordu. çok dürüst olduğu iddia edilen bu adam kendiside öldüğünde çok zengindi.
    recep tayyip erdoğanın istanbul büyükşehir belediye başkanlığı döneminde yaptığı bir konuşma var internette. ben atatürkcüyüm diyenler bu millete en büyük dğüşmanlığı yapanlardır diyor. atatürk yerli sanayi hamlesini şunu bunu vasiyet etti hani atatürkçüler bunların hangisini yaptı. oturuma katılanlardan biride atatürk kendisi niye yapmamışta kendinden sonrakilere yani başkalarına vasiyet etmiş deyiverdi. biz söyleyelim onlar yapmayı değil yıkmayı üzerine konmayı bilir.
    sabataycı generaller ve yardakçıları burdan kızmıştır erdoğana. 1998de bir şiir bahanesiyle belediye başkanlığını düşürüp kendisinide cezaevine tıktılar.

  12. LaikTürkiyeAtatürkİlkeleri Avatar
    LaikTürkiyeAtatürkİlkeleri

    Ulan şerefsiz yunan artığı sen aldığın nefesi bile Atatürk’e borçlusun o olmasa böyle iftiralar atıp rahat rahat ortada dolanmak değil götüne ingiliz yunan fransız süngüsü yicektin aileni karını kızını namusunu şerefini Atatürk’e borçlusun itin soyu.. Vatan haini piç!

    1. belgelerlegercektarih Avatar

      LaikTürkiyeatatürkilkeleri adli yorumcuya…

      Millet artik bu yalanlari yutmuyor. M. Kemal kurtulus savasi basladiktan bir yil sonra katildi. Millet zaten direnise gecmisti. Fransizlari antep, maras ve urfa halki tepeledi. rus, italyan ve ingilizler kendileri cekildi. yunani ise cerkez ethemler, demirci mehmed efeler durdurmustu zaten. Türk milleti aldigi bir nefesi Allah’tan baska kimseye borclu degildir. Bu milletin istiklalini bir adama baglamak, bu millete yapilmis en büyük hakarettir. Kendine gel ve haddini bil.

    2. Sahir Avatar
      Sahir

      İşte M.Kamal’ın devletinin yetiştirdiği nesil, ağzı pislik dolu. Taksim helasında bile bu kadar pislik yoktur. Edepten hayadan yoksun, demokrasi nedir bilmez. M.Kamal bu ülkeye fikir hürriyeti, demokrasi getirmemiş miydi? E ne oluyor o zaman sizlere? Nerede M.Kamal’ın fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür neferleri? Nerede M.Kamal’ın çalışkan ve zeki milleti? Hiçbir yerde. Olmayacakta zaten.

    3. ismail Avatar
      ismail

      bak bugün 18 mart. Çanakkale deniz zaferinin 104. yıl dönümü. o günkü savaşlarda Mustafa Kemal yoktu. zerre kadar dahlide olmadı. Ama hep Mustafa Kemali anlattılar.başkalarının kahramanlıklarını kendine maleden birisi o. 1. cihan harbinde hep cephelerde yenildi. onun bu yenilgileri ingilizlerin onu çok sevmesini sağlamasın. işgali onun filistindeki yenilgisi sayesinde yaptılar. işgalden 6 ay sonra çıktı yunan. ingiliz tarafından çıkartıldı. sonrada M.Kemal yine ingilizler ve ingilizere bağlı yenizellanda ve avusturyalı kuvvetlerce yunana karşı anadoluya kurtarıcı olarak yollandı. Asla başkasına izin verilmedi. Kurtuluş savaşında kullanılan silahlar osmanlınındı. yunan ingiliz isteğiyle çıktı. ingiliz yarim dünya. bütün imkanlarını yunana sunsa destek verse atabilirmidi her yerde yenilen m. kemal. m. kemali kahraman yapmak için kullanıldı yunan. ingiliz yürü yunan diyor yürüyor geri yunan diyor geri çekiliyor. bu bahaneyle Osmanlıya kondu kemalistler. böyle kahramanlık oluyorsa kahramandır. çocukmu kandırıyorsunuz siz.
      o milletlerin islama düşmanlığı yenizellandadaki cami kıyımından belli.
      ingiliz o süngüyü sokacaksa kendi gücüyle yapsın kolaysa. bizden gibi gözüken işbirlikcilerini kullanmasın. bu ülkenin başbakanı doğru söyledi diye 3 milyon kişi ayaklandınız. utanmanız yok sizin. siz ayaklanmayın diye duruyor o koruma kanunları.

    4. Sahir Avatar
      Sahir

      Mevcut rejim işte böyle nesil yetiştiriyor. Ne sorgulayan, ne düşünen, ne fikri hür, ne vicdanı hür, ne millet hakimiyetine bağlı, ne muhalif görüşe saygılı, ne de ilim ve irfan ehli bir nesil. Şayet öyle olsa her şeyimizle gerilerde olmazdık. Oysa anayasamızda bizim yaptığımız ya da Batı’dan ilham almadığımız bir tane kanun yok. Batı’ nın durumu ise ortada. Gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla idare olunmuyoruz, anlayacağın. Sonuç ne? Sıfır. Daha düne kadar icazet almadan PKK ile bile savaşamıyorduk. Şimdi savaşabiliyorsak, gerici, yobaz, göbeğini kaşıyan adamların oy verdiği hükümet sayesinde. Bilahare, 80 yıl önce ölmüş bir adamın fikirlerini 21. asırda yaşayan millete zorla öğretmek ve dayatmak, ne ilimle, ne mantıkla, ne de akılla bağdaşır. Şahsen ben kimseyi zorla sevmem. İlkokuldan beridir bana zorla sevdirilmeye çalışıldığı için de sorguladım. Ve dedim ki biz nankör müyüz, niye bize üstüne basa basa bu adam anlatılıyor niye her şeyde o varmış gibi gösteriliyor? Bir sebebi olmalı, dedim. Meğer adamın yaptığı her şey bu Müslüman milletin değerlerine tersmiş, üstelik ne hakaretler etmiş, bu uğurda ne kelleler almış. Tek sebebi bu millet uyanmasın, putumuz yıkılmasınmış. Ama bu necip millet tekrar İslamiyet’e yüzünü döndüğü zaman öyle şeyler olacak ki ortalıkta ne heykel kalacak, ne de içi boş kanunlar. Hiçbir adaletli rejim bir insanı zorla sevdirmeye çalışmaz. Ortaçağ’dan kalma dediğiniz, aşağıladığınız ama yine de hakiki müminlerin göğsünden söküp atamadığınız İslamiyet dahi hiç kimseyi zorlamaz. Kendi hukuk sistemini zorla insana dayatmaz. Onun içindir ki mevcut sistemlerin en hayırlısı, en adaletlisi, en demokratiğidir. Hristiyan İngilizler’de bile 80 küsür şeriat mahkemesi vardır hatta Müslümanların en özgürce yaşadığı devlet denebilir.

  13. İsmail Avatar
    İsmail

    Aldığım nefesi heykelcikleri olana değil Allah’a borçluyum.
    Siz faniye tapan zavallılarsınız

  14. ............. Avatar
    ………….

    M. kemal yunanın batı anadoluyu işgal yıllarında çerkez ethemden başka yine yunanla savaşan demirci mehmet efeninde üzerine askeri kuvvet göndermiş. dağıtmış kuvvetlerini.
    Avcılarda 18 mart deniz zaferi sebebiyle çanakkale şehitlerini anma töreninde görevli öğretmen konuşmasında M.Kemalden hiç bahsetmedi ona fatiha okunmadı diye tepki göstermiş albayın birisi. törenide terk etmiş. 18 martta yarbay m. kemal yoktuki.. her neyse albay hakkında soruşturma başlatılmış.

  15. Ali Avatar
    Ali

    Kano bozuk soysuz birinin yazıdgı yazı dikkate almaya gerek yok. Papülos kaçarken tohomunu bunu yazıyı yazanın nenesine atmış sanırsam

    1. belgelerlegercektarih Avatar

      Ali isimli yorumcuya… Yazida kemalist kaynaklar kullanilmistir. Uydurmadik.

    2. ismail Avatar
      ismail

      Ali sözlerinden olduğu gibi adındanda belli kızıcıklardan olduğun ve kızılların çoğu ermeni yada yahudi dönmesi. Ali ismi bu işi kamufle etmek içindir. sizi dindar müslümanları bağlayan hiçbir gerçek ilgilendirmez. O sebeple 82 sene evvel ölmüş olan selanik dönmesi makedonyalı bir düşman işbirlikçisinin heykellerine tapmaya devam edebilirsin. biz bizim tarafların M. Kamali kurtarıcı sanan aklı evvellerini uyandırmaya çalışıyoruz.

      1. Hakan1078 Avatar
        Hakan1078

        Selamun aleyküm İsmail kardeş, senin bu platformda yorumlarını çok kıymetli buluyorum. Merak ettiğim bir konu var bizi bilgilendirir misin? Bu üç paşalar suikasti (Enver talat ve Cemal) çok derin sırlar barındıran bir olay gibi geliyor bana. Üçünü de Ermeni suikastçiler öldürdü bu olay gerçekten ermeni tehcirinden dolayı Ermenilerin basit bir intikam duygusundan mı kaynaklandı yoksa bu olayın ardında başka planlar mı vardı?

  16. ........... Avatar
    ………..

    Enver paşayla ruslar öldürdü. ama M:kemal istedi diye denir cemal paşayı Mustafa Kemal ortadan kaldırttı iddiasıda vardır. türü yazıları internette gördüm ben. buradada başka sayfalarda geniş geniş kullandım bu yazıları. ama talat paşa ermeni sogoman tayleryanın işi. orada Mustafa Kemalin adını kullanan hiçbir kaynak görmedim. Mustafa Kemal muhalif gördüğü herkesi ortadan kaldırtıyordu bu bilinmeyen birşey değil. kendiside diyor ben bana engel olabilecek herkesi ortadan kaldırırım diye ama,
    önceden devri istibdat vardı
    söyletmezlerdi adamı,
    şimdi devri hürriyet zamanı
    önce söyletirler sonra bellerler ananı
    ispat etsende ispatını saymazlarsa girer adama. bazı şeyler insanların aklına ve yorumuna kalır.

    1. Hakan Avatar
      Hakan

      EyvAllah kardeş. Valla bu kemalist diktatörlük böyle tarihi gerçeklikleri ifşa edip belgeyle felan çökeceğe benzemiyor. Çok zoruma gidiyor benim devlet başkanımın Anıtkabire gitmek zorunda olması benim zoruma gidiyor bir zamanlar “Lozanı bize zafer diye yutturmaya çalıştılar” dediğinde çok mutlu olmuştum şimdi bazen düşünüyorum bu 15 temmuz Kemalizme mi yaradı diye. Mhp zaten ulusalcı kemalist çizgide ak parti de şu an öyle bu daha nereye kadar böyle gidecek ülkeyi mezarda yatan adam yönetiyor şaka gibi. Devlet ne zaman kemalist ideolojiden tamamen kurtulacak ne zaman nesillere artık gerçek tarihi anlatacağız ne zaman John Dewey yahudisinin eğitim sisteminden kurtulacağız ne zaman emperyalizmin sömürge aracı laiklik ve demokrasiden kurtulacağız

  17. ismail Avatar
    ismail

    25yaşına kadar insanların binaları tıkılarak eğitim bahanesiyle devlete köle edilmesi koyun gibi güdülmesi hakikatten çok kötü. yüksek okul bittiğinde zaten ömrün üçte biri gitmiş oluyor. birde kaç tanesi var henüz 50 li yaşlarda ölen. o kadar sene eğitim gör sıralarda masalarda dirsek çürüt yüksek makamda oturanlar canları istediği zaman devletten şutlasınlar seni. Hep diyoruz Mustafa Kemal daha 1905 te harbiyeden mezun olur olmaz 2. abdulhamite suikast düzenlemişde başarılı olamamış.onu ne diye hiç kimse ordudan atmamışda adam birde vatan ve hürriyet adında Osmanlıyı yıkım teşkilatı kurmuş hemde hemen ertesi sene. Osmanlı sabataycılara aç kalmasın diye acır ekmek verir aş verir. O sabataycı yinede her fırsatta öldürmeye uğraşır. sabataycı devletteki gücü ele geçirince bizimkilerin bir tek suçu dindar müslüman olmak. onlara göre daha büyük suç yok zaten bu adamın çoluğu çocuğu vardır yazık günah demezler hemen atarlar devletten. neyseki 18 senedir Ak parti varda eski rezillikler yaşanmıyor artık.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Blog at WordPress.com.