Ayasofya Minarelerinin Yıktırılmak Istenmesi

Published by

on

Ayasofya Minarelerinin Yıktırılmak Istenmesi

*

Resimleri orjinal boyutunda görmek için üzerlerine tıklayınız

küyük ayasofya cami minaresi yikildi

Küçük Ayasofya Camii

***

Atmeydanı’nın (Sultan Ahmed Camii Meydanı) demiryolu tarafında Büyük Ayasofya ile aynı devirde yapılmış ve o devirde iki azize ithaf olunarak Aya Sergius ve Aya Baccus adı verilen Küçük Ayasofya Kilisesi’ni, II. Bayezid döneminde Hüseyin Ağa camiye çevirmişti. Ayasofya’nın müze yapılma fikri Maarif Vekili tarafından yayılınca, Küçük Ayasofya bu işin içine alınmış, kanuni hiçbir dayanağı olmadan bir gecede caminin minaresi yıktırılmış idi.[1] 1959 senelerinde halk tarafından yeniden yaptırılmışdır.[2]

Küçük Ayasofya minaresi yıktırıldıktan sonra, Büyük Ayasofya’nın dört minaresini yıktırma işlemine başlanılacağı sırada oluşan tepkiler üzerine, minarelerin yıkılması kararı askıya alınmıştır. Ibrahim Hakkı Konyalı bu hadiseyi şöyle anlatmaktadır:

“Bir gün Istanbul Müzeler Müdürü Kemal Altan bana geldi, iki gözü iki çeşme ağlıyordu. Hayretler içinde kaldım. Türk-Islam Eserleri üzerinde fevkalade hassasiyete sahip, ecdadını cidden seven insan olan Kemal Bey’in böyle ağlaması için çok önemli bir sebep olmalıydı. Nedir, ne oldu? diye sordum.

Yıktılar, bu gece yıktılar! Sülün gibi minareyi bir gecede yerle bir ettiler dedi ve kırık bir sesle devam etti: Istanbul Arkeoloji Müzesi Müdürü Aziz Ogan, evvelki gün beni çağırdı. Ayasofyalar’ın Büyük ve Küçük Ayasofya minarelerini yıkacağız dedi. Dün gece sabaha kadar Kadırga civarındaki Küçük Ayasofya Camii’nin şerefe altı istilastikli, muntazam kesme taşlarla yapılmış Türk mimarisinin şaheser bir örneği olan minaresi temeline kadar yıkıldı yok oldu. Bu gece de Büyük Ayasofya’nın minareleri yıkılacak bir Bizans kilisesi haline getirilecek.

Kemal Altan’ın yanan kalbine teselli suyu serptim. Otur dedim. Büyük Ayasofya’nın minarelerini yıkamazlar. Bir rapor hazırlayalım. Ben söyleyeceğim, sen yaz. Merhum Kemal Bey’e dikte ettirdiğim rapor şu idi;

Bizans Imparatoru Justinyen’in miladi 537 senesinde ibadete açtığı Ayasofya, Bizans’ın çökme ve çözülme devrinde çok haraptı. Bizans’ta bunu tamir edecek kudrette mimar yoktu. Imparator Sultan II. Murad’a müracaat ederek bir mimar istemişti. Padişah da Neccar vasfı ile anılan Ali isminde bir mimarı göndermişti. Mimar Ali, çökmek üzere olan mabedin etrafına payandalar ve göğüsleme duvarları yaparak ömrünü uzattı. Rivayete göre Bizans’ın Türkler tarafından alınacağına inandığı için kıble tarafının sağındaki bir payandayı minare temeli ve kaidesi olarak yapmıştı.

Fatih Istanbul’u aldıktan sonra bu mabedi esaslı bir surette tamir ettirdi. Daha sonraları ilk tahta minarenin yerine tuğla minareler yapıldı. Hasılı her Osmanlı padişahı, bu ilk fetih yadigarını ayakta tutmak için tamirat yaptırmıştır.

II. Selim zamanında mabed 1037 yaşını dolduruyordu. Bir tarafına bir buçuk arşın kadar eğilmişti. Binanın dört tarafına kırlangıç yuvaları gibi evler yapılmıştı. Padişah, mimarbaşı Koca Sinan Ağa’yı çağırdı. Beraberce mabedi incelediler. Ve esaslı bir tamir yapılmasına karar verildi. Sinan, derhal işe başladı. Etrafı saran köhne yapılar yıkıldı. Mabed, kalın payandalarla desteklendi. Ana kubbeyi desteklemek için kubbe ile mütenasib olarak kuzey ve batı tarafına iki kalın minare yapıldı.

Şimdi bu ihtiyar mabedin yaşı daha da ilerlemiştir. Minareler, ana kubbenin dayandığı son payandalardır. Eğer minareler yıkılacak olursa, kubbe tamamıyla yere serilecektir. Ve tetikte bekleyen Hristiyanlık alemi de Türkler Ayasofya’yı yıktılar diye feryadı basacaktır. Merhum Kemal Altan, aşağı yukarı bu mealdeki raporu ilgililere verdi ve minarelerin yıkılmasından vazgeçildi.”[3]

*

küyük ayasofya cami minaresi yikildi yeni asya gazetesi 1 ekim 1974 ibrahim hakki konyali

[4] no’lu dipnotla ilgili… Ibrahim Hakkı Konyalı, minarelerinin yıkılma emrinin M. Kemal’den geldiğini yazıyor

***

Ibrahim Hakkı Konyalı, başka bir yazısında ise şu bilgiyi paylaşıyor: “Minareler birinci Cumhurbaşkanının verdiği şifahi bir emirle yıkılacaktı.”[4] Böylece bu emrin M. Kemal Atatürk’ten geldiğini öğrenmiş oluyoruz. Zaten o dönem ondan habersiz kuş bile uçmazdı…

 

**********

 

KAYNAKLAR:

 

[1] Ilhan Akçay, Ayasofya Camii, Ankara 1968, sayfa 90, 91.

[2] Ömer Lütfi Barkan-Ekrem Hakkı Ayverdi, Istanbul Vakıfları Tahrir Defteri, sayfa 16,1 nolu dipnot.

[3] Ibrahim Hakkı Konyalı, Ayasofya Minarelerini Nasıl Kurtardım, Yeni Istiklal Gazetesi, 13 Nisan 1966.

Ayrıca bakınız;

Ilhan Akçay, Ayasofya Camii, Ankara 1968, sayfa 90, 91.

[4] Ibrahim Hakkı Konyalı, Tarih Sohbetleri, Yeni Asya Gazetesi, 1 Ekim 1974.

 

**********

 

Kadir Çandarlıoğlu

 

**********

 

Alıntılarda şu şekilde kaynak belirtiniz:

http://www.belgelerlegercektarih.com

*

*

3 responses to “Ayasofya Minarelerinin Yıktırılmak Istenmesi”

  1. Nizami Oğral PAMUKÇU Avatar
    Nizami Oğral PAMUKÇU

    Selam,

    Bizim uçak fabrikalarımızda uçak imal ettiğimizi ; lakin bu fabrikaların kapatıldığını biliyoruz. Bu konuda gerçek tarih ne diyor? Kaç tane ve nerelerde uçak fabrikalarımız vardı ? ne tür uçaklar yapılıyordu, vs vs

    Bilvesile saygılar sunarım

  2. Nizami Oğral PAMUKÇU Avatar
    Nizami Oğral PAMUKÇU

    Selam,

    Esasen bu fabrikaların kapatılma sebebi nedir?

    22 Mayıs 2014 23:45 tarihinde Nizami Oğral PAMUKÇU yazdı:

    > Selam, > > Bizim uçak fabrikalarımızda uçak imal ettiğimizi ; lakin bu fabrikaların > kapatıldığını biliyoruz. Bu konuda gerçek tarih ne diyor? Kaç tane ve > nerelerde uçak fabrikalarımız vardı ? ne tür uçaklar yapılıyordu, vs vs > > Bilvesile saygılar sunarım > > > 14 Mayıs 2014 07:08 tarihinde “Belgelerle Gerçek Tarih” <

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Blog at WordPress.com.