Hilafet ve Hint Müslümanları

Published by

on

Hilafet ve Hint Müslümanları

*

hilafet hintili müslümanlar, hilafeti kim kaldirdi, hint müslümanlari hilafet, halifeligi kim kaldirdi, m. kemal halife, m. kemal hilafet, muhammed ikbal m. kemalPakistanlı şair Muhammed İkbal’in oğlu Dr. Cavit İkbal, “Âlimlerimiz Hilafet’in korunması için cihad çağrısı yaptılar. Hint kıtasında yaşayan Müslümanlar tarafından Halife’nin kurtarılması için başlatılan ayaklanma, Anadolu’dan gelen haberlerle sona erdi. Çünkü bizim dedelerimiz Hilafet için savaşırken, Anadolu Hilafet’i kaldırmıştı” dedi. (KAYNAK: Adem Özköse, dirilispostasi.com, 16 Temmuz 2015.)

***

Kemalist ideolojiyi yaymakla görevli kılınan okullarda Hilafetin kaldırılmasını haklı göstermek maksadıyla birtakım yalanlar uydurulmuştur. “Halifeliğin nüfuzu ve kuvveti kalmamıştı”, “Müslümanlar Hilafeti istemiyorlardı”, “Halife’nin Cihad fetvasına uymadılar”, “Halife’ye isyan ettiler”… gibi birçok zırva üretilmiştir. Halifelik makamının kuvvete malik olmadığı zaman ilgası mı gerekmektedir, yoksa güçlenmesi için çareler mi aranmalıdır?

Halife’ye karşı isyan edilmesi Hilafetin kaldırılmasını mı gerektirir? O halde 3. Halife Hz. Osman (radıyallahu anh) efendimizin isyan sonucu şehit edilmesinden sonra Hz. Ali (radıyallahu anh) efendimizin Halife olması nasıl izah edilecektir? M. Kemal Atatürk ve avenesi mi daha iyi biliyor, yoksa ilmin kapısı Hz. Ali (radıyallahu anh) efendimiz mi? Hilafetin etkisi yoktu diyen M. Kemal yaşasaydı da; “Kurduğun Iş Bankası’nın sermayesi nereden geldi?” diye sorabilseydik.[1] Veya Kurtuluş Savaşı’nda Müslümanları peşine takmak için neden “Hilafeti kurtaracağız” parolasıyla hareket ettiğini…

Bu bitmek tükenmek bilmeyen kemalist yalanlara daha evvel yayınladığımız bir makalede gerekli cevabı vermiştik.[2] Burada sadece Itilaf Devletleri’nin Birinci Dünya Harbi’nden sonra Osmanlı’ya sunacakları barış antlaşmasıyla alakalı Ingiliz sömürgesi altında yaşayan Hint Müslümanlarının iki mektubuna yer vermekle iktifa edeceğiz. Bu mektuplardan biri Halife-Sultan Vahideddin’e, diğeri de Ingiliz yetkililere gönderilmiştir.

Hint Hilafet Delegasyonunun Osmanlı Sultanı’na Mesajı
Mayıs 1920

“70 milyon Müslümanı ve onlarla omuz omuza duran diğer dinlerden 250 milyon yoldaşı temsil eden Hindistan Delegasyonu, Itilaf Devletleri’ne ve Barış Konferansına her Müslümana dininin yüklediği yükümlülükleri açıklamak, hilafetin ve Islam’ın kutsal topraklarının korunmasına ilişkin olarak Hindistan’daki olağanüstü ulusal duyguları dile getirmekle yetkilendirilmiştir. Delegasyon dindaşları namına, Islam ve hilafet tarihinin bu ağır kriz döneminde, siz Majestelerine Resulüllah’ın halefi ve Emirü’l-Mü’minin olarak tüm samimiyetiyle sadakatlerini sunmaktadır.(…)

..Islam dünyası için çok daha önemli olan, siz Majestelerinin Itilaf Devletleri’nin taleplerine vereceğiniz cevaptır ve bu cevap verilmeden önce, siz Majestelerine Islam dünyasının bugün Hulefa-i Raşidin’den bu yana, hiç olmadığı kadar sizin yanınızda tüm gücüyle durduğunu bildirmeyi görev sayıyoruz. Şu anda her bir Müslüman, gözünü kırpmadan ve hiç korkmaksızın Allah’ın kendisinden beklediğini, imanın bedeli olarak yaşamını feda etmek dahil olmak üzere yapmaya kararlıdır. Cenab-ı Hakkın siz Majestelerine ve sizin asil ve cesur, ancak parçalanmış ulusunuza, yalnızca Türkiye’ye değil, aynı zamanda Islam’a karşı olan görevinizi yerine getirme gücü ve azmi vermesi ve Türkiye’nin birliğinin kısa süre içinde Islam’ın birliğinin gerçek aynası haline gelmesi için dua ediyoruz.

Hindistan Hilafet Delegasyonu olarak, mağarada yalnızca ikisi kalmış ve düşmanları çok sayıda iken, ilk halifesi Ebu Bekir’e Resulüllah’ın söylediklerini hatırlamanızı niyaz ediyoruz: ‘Korkma, şüphesiz Allah bizimle beraberdir.’ Rabbimiz, kudret ve inayetiyle bize imanımızı koruma ve yalnızca O’na hizmet etme gücü versin.

Hindistan Hilafet Delegasyonu Üyeleri
Muhammed Ali, Seyyid Hüseyin,
Seyyid Süleyman Nedvi, Abdülkasım”[3]

***

Sünni Müslümanların Hilafet Konusunda Genel Vali’ye Mektubu
Haziran 1920

“Ekselansları,
Aşağıda imzası olan bizler, en geniş sünni Müslüman kamuoyunu temsil ediyoruz. Türkiye ile barış antlaşması şartlarını dikkatlice okuduk. Bunların, Müslümanların dini duygularını ihlal ettiği kanısındayız. Bu şartlar tüm Müslümanları incitmekte, özellikle sünni Müslümanların dini yükümlülüklerini ihlal etmektedir. (..)

Bize göre Hintli Müslümanların bu konudaki duruşu nettir. Burada üzerinde durulması gerekmeyen nedenlerden dolayı, Almanya’nın yanında yer aldığı gerekçesiyle Sultan’ın dünyevi gücünün zayıflatılarak cezalandırılması düşüncesine Hintli Müslümanlar dayanamıyorlar. (..) Sırf cezalandırma veya aşağılama maksadıyla, Türkiye ve Imparatorluğunun parçalanmasına ilgisiz kalamayız.

Bu yüzden siz Ekselansları ve hükümetinizden, Majestelerinin bakanlarından barış antlaşması şartlarında revizyon yapılmasını istemenizi ve siz Ekselanslarının, bunun yapılmaması durumunda hilafet meselesinin Hint halkının ortak meselesi haline geleceğini onlara söylemenizi istiyoruz. (..) Eğer Ekselansları bu mütevazı önerimizi benimsemezse, maalesef 1 Ağustos’tan itibaren hükümetle işbirliğinden çekilmek, dindaşlarımız ve Hindu kardeşlerimizden de aynısını yapmalarını istemek zorunda kalacağız. (..) Bizler Hindistan’daki herkes gibi, Imparatorluğun sadık tebaası olduğumuzu iddia ediyoruz; ancak dünyevi hükümranlığa olan sadakatimiz, Islam’a olan sadakatimizin altındadır. Islam, her Müslümanın hilafetin mallarına acımasızca zarar verenlerin Islam’ın düşmanı olarak görülmesini, gerektiğinde onlara karşı silahlı mücadele verilmesini emretmektedir.”[4]

***

Görüldüğü gibi Hint Müslümanları, Ingiliz sömürgesi altında olmalarına rağmen Halife-Sultan Vahideddin’e destek vermiş ve Osmanlı’ya sunulan barış şartlarının hafifletilmemesi halinde Ingilizlere karşı silahlı mücadeleye girişeceklerini ilan etmişlerdir.

Peki sonra ne oldu?

Hilafet kaldırıldı!

Fakat “görünürde”, Ingilizler tarafından değil; “bizden zannedilen” M. Kemal tarafından…

Bunun üzerine büyük şaşkınlık yaşayan Hint Müslümanları ne yapacaklarını bilemediler. Doğal olarak Ingiltere’yi suçlayamadılar ve ayaklanma Anadolu’dan gelen haberlerle sona erdi… Oyuna getirilmişlerdi.[5]

.

**********

.

KAYNAKLAR:

.

[1] Hint Müslümanları’nın Hilafet için gönderdikleri yardımların, Iş Bankası’nın kuruluşunda kullanıldığına dair tafsilata buradan ulaşabilirsiniz;

http://atomic-temporary-34931856.wpcomstaging.com/2012/07/03/m-kemal-ataturkun-mal-varligi-serveti-genis-kapsamli/

[2] Hilafet ile alakalı kemalist palavralara verilen cevap için bakınız;

http://atomic-temporary-34931856.wpcomstaging.com/2012/08/04/hilafetin-kuvveti-yok-muydu-halifeligin-kuvveti-nufuzu-yoktu-cihad-i-ekber-tesirsizdi-diyenlere-cevap/

[3] The Indian Annual Register 1921, 1. Ksım, sayfa 183, 184.

[4] The Indian Annual Register 1921, 1. Kısım, sayfa 197, 198. Yakup Hasan, Mazharülhak, Abdülbari, Hasret Mohani, Dr. S. D. Kitchlew, M. Muhammed Chotani ve Şevket Ali dahil Hindistan’ın tüm bölgelerinden yaklaşık 90 önde gelen Müslüman tarafından imzalanmıştır.

Ayrıca bakınız; K. Kemal Aziz, Hint Hilafet Hareketi (1915-1933), Mahya Yayınları, Istanbul 2014, sayfa 167 ve devamı.

[5] Bu konuda okunması gereken birkaç yazı:

http://atomic-temporary-34931856.wpcomstaging.com/2014/05/23/hain-kim-sultan-vahdettin-mi-yoksa-m-kemal-mi/

http://atomic-temporary-34931856.wpcomstaging.com/2012/06/22/1315/

http://atomic-temporary-34931856.wpcomstaging.com/2014/05/24/sultan-vahdettin-m-kemali-neden-anadoluya-gonderdi-ingilizler-nicin-izin-verdi-oyun-icinde-oyun/

http://atomic-temporary-34931856.wpcomstaging.com/2012/04/20/sultan-vahiduddin-m-kemal-ataturk-ve-kurtulus-savasi/

http://atomic-temporary-34931856.wpcomstaging.com/2012/07/30/seyhulislam-mustafa-sabri-efendi-m-kemal-ataturkun-foyasini-ortaya-cikardi/

.

**********

.

Kadir Çandarlıoğlu

.

**********

.

Alıntılarda şu şekilde kaynak belirtiniz:

www.belgelerlegercektarih.com

*

One response to “Hilafet ve Hint Müslümanları”

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Blog at WordPress.com.