Tekalif-i Milliye…
*
Yahya Galib Bey’in Mecliste yaptığı konuşmanın zaptı…
***
Elinde avucunda ne varsa Tekalif-i Milliye’ye vermiş olan fakir halkın parası ve hayvanı vs. geri verilmeden evvel, M. Kemal’in etrafındaki zenginlerin servetlerine servet katabilmek gayesiyle yurt dışından aldıkları makinelere gümrük indirimi istemeleri üzerine Mecliste bununla alakalı bir kanun çıkarılmak istenir. Buna tepki gösteren Kırşehir milletvekili Yahya Galib Bey şöyle konuşur:
“Üç seneden beri çıkan kanunlara şöyle bir atfı nazar buyurursanız göreceksiniz ki Hükümetin teklif ettiği her kanunda, filân vergiye bu kadar zam, filân vergiye bu kadar zam, filânca hayvanın yüzde kırkına vazıyed (el koyma), filân yere vazıyed suretiyle çıkmıştır. Elhamdülillah altı aydan beri iyi iyi kanunlar çıkıyor. Fakat çıkan kanunlar Kemali teessürle arz edeyim ki umumi değildir, hususidir. (Yani belli bir kesimin lehinedir:Kadir Çandarlıoğlu)
Efendiler, ben ve Heyeti Umumiyeniz tekmil milletin mebusuyuz, şuranın buranın değiliz. Benim ne Anadolu’da bir karış arazim var, ne o araziyi sürdürecek öküzüm ve makinam var. Ben bunu nefsimle mukayese etmiyorum. Fakat umumiyet üzerine muhakeme ediyorum. Anadolu’yu şöyle bir dolaşırsanız göreceksiniz ki herifin çift hayvanı ölmüş, yahut alınmış, kalmış bir merkebi… Herif merkebi boyunduruğun bir tarafına koşuyor, bir tarafına da kendisi giriyor, bu suretle çift sürüyor. Diğer bir memlekete gidecek olup da görecek olursanız o zavallı köylünün hâsıl ettiği mezruat (ekili alanı) bunun vergisine kifayet etmiyor. Bu zavallı adamcağız, buğday ekmeği, arpa ekmeği yemeye muvaffak olamıyor. Tokad’ın ve Sivas’ın bâzı köylerine gidecek olursanız bu zavallılar, odunculuk ve kerestecilikle meşguldür. Köylü, kazandığı mahsulâtın bir kısmı mühimmini vergi olarak verir. Kalan kısım da, kendisine ancak ya iki ay kifayet eder veyahut etmez. Paçavraları birbirine dikmiş, içerisine ot doldurmuş, yattığı kulübelerde yapraklar yatak olarak konmuş, başını taşa dayar, yatar. Bilir misiniz bu adam meşe tomruğunu toplar ve nebatat (bitkiler) yemekle geçirir.
Efendiler hiçbir garazla arz etmiyorum. Yalnız beni intihabeden o köylerden utandığımdan dolayı arz ediyorum. Bunların öküzleri, atları fedakârlık suretiyle orduya verdiler(Tekalif-i Milliye: Kadir Çandarlıoğlu), mahvoldu. En evvel bunun öküzlerini mi düşünmek lâzımgelirdi, yoksa iki bin liraya, beş bin liraya, on bin liraya makina alan efendilerin -ki bunlar 200 ve 500 lira benzin parasını da verebilirlerdi- gümrüklerini affetmek için, bu kanunu mu düşünmek lâzımgelirdi? Bunu vicdanı âlinize arz ediyorum. Biz, memleketimizin her suretle mamur ve âbadan olmasını arzu ederiz, bunu görmekle fahrederiz. Fakat zenginlere muavenet (yardım) etmek, en sonraya kalacak mesaildendir. En evvel düşüneceğimiz şey o biçare, öküzünü kaybetmiş köylülerdir. (Bravo sesleri)”
.
**********
.
KAYNAK:
TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 1, Cild 26, Içtima 179, sayfa 480. 24 Ocak 1923.
.
**********
.
Kadir Çandarlıoğlu
.
Paylaşım Şartı:
Paylaşmak istediğiniz bir yazı, görsel vs. varsa, alakalı yazıya gidin ve yukarıdaki adres çubuğunda görülen linki kopyalayıp paylaşmak istediğiniz yere yapıştırın. Yani YALNIZCA LİNK PAYLAŞIMINA MÜSAADE EDİYORUZ. Ayrıca yazının sonunda “facebook” veya “twitter”ın sosyal medya paylaşım butonları var. O butonlara tıklayarak da paylaşılabilir. Başka türlüsüne hiçbir surette rızamız yoktur.
*
ACABA DAHA NELER NELER OLDU
OLANLARDA NE ZAMAN AÇIĞA ÇIKACAK İNŞALLAH ŞU GERÇEK TARİHİMİZ AÇIĞA ÇIKARDA BİZDE GERÇEKLERİ ÖĞRENİRİZ
ELİNİZE GÖNLÜNÜZE ÖMRÜNÜZE BEREKET SELAM VE DUA İLE KALIN
“Belgelerle Gerçek Tarih” isimli 792 sayfalık çalışmanızı indirmek için olan link çalışmıyor acaba düzeltebilirmisiniz?