Atatürk Mason localarını kapattı mı?

Published by

on

Atatürk Mason localarını kapattı mı?

*

Resimleri orjinal boyutunda görmek için üzerlerine tıklayınız

kemal-atatc3bcrk-mason-mu-nizam-durusu-eli-koynunda atatürk mason muydu, atatürk mason localarini kapatti mi, kemal mason,mason nizam durusu,

Bu resim, M. Kemal Atatürk’ün mason olduğunu îtiraza mahal bırakmayacak bir şekilde göstermektedir

***

M. Kemal Atatürk ve Masonluk konusunda kemalistlerin sık sık tekrarladıkları bir klişe vardır; “Mason localarını M. Kemal kapattı, ama Ismet Inönü açtı.” Yani M. Kemal Atatürk mason değil, hatta mason düşmanıymış, fakat Inönü masonmuş demeye getiriyorlar. Sanki Inönü’yü Müslüman milletin başına Başbakan yapan M. Kemal Atatürk değilmiş gibi…

Aslında olay çok farklı.

M. Kemal hayattayken masonlar devleti tamamen ele geçirmişti, dolayısıyla işlerini devlet eliyle yürütüyorlardı. Zaten Masonların amacı devleti ele geçirmektir, o dönem devleti ele geçirdiklerine göre mason localarının kapanmasında bir mahsur yoktu. Kaldı ki, mason locaları kapatılmadı, 9 Ekim 1935’te kendi kendilerini fesh ettiler. 9 Ekim’de… M. Kemal’in ve masonların özel anlam yükledikleri 9 sayısını burada da görmekteyiz.

Ancak Batı’nın zorlamasıyla 1946 yılında demokrasiye, yani çok partili sisteme geçilince, Inönü, iktidarı kaybedeceğini anladı. (Nitekim 1950 seçimlerinde kaybetti.) Bu beklenen hezimeti engellemek -engelleyemeyecekse devleti yeniden ele geçirmek- için olsa gerek, mason localarını tekrar açtı.

Dikkat !

Mason locaları 1948’de, yani çok partili sisteme geçildikten sadece iki sene sonra açıldı.

Eğer Inönü sırf mason olduğundan dolayı locaları açmış olsaydı, 1948 senesine kadar beklemezdi; başa geldiği 1938 senesinde veya bir iki sene sonra açardı.

Diğer taraftan, eğer M. Kemal mason düşmanı olsaydı, mason localarını kapatmakla kalmaz (ki kapatmadı), aynı zamanda masonları devlet yönetiminden de uzaklaştırırdı. Mason localarını “zararlı oldukları” gerekçesiyle kapatan birinin, masonları da mahkeme huzuruna çıkarttırması icab etmez miydi? Fakat o tam aksini yaptı… Masonları Devlet yönetimine yerleştirdi.

O halde locaları kapatıp (yani kapatması halinde bile), devlet yönetimine masonları yerleştirmek mason düşmanlığı değil, bilakis; “Masonik Devlet” kurmaktır.

Farzedelim Mason localarını M. Kemal kapatmıştır, peki bu durum onun mason düşmanı olduğunu mu gösterir? Eğer bu mantıkla hareket edilirse, o zaman M. Kemal’i “Türk düşmanı” da ilan etmemiz gerekecektir. Zira “Türk Ocaklarını” kapatan M. Kemal’den başkası değildi.[1]

Isterseniz bu meseleyi biraz daha açalım…

Mason locaları kendilerini feshetmeden önce zaten birçok dernek kapanmış/kapatılmıştır. Bu süreci başlatan temel düşünce, M. Kemal’in bir demecinde karşılığını bulmaktadır:

“Milletlerin tarihinde bazı devirler vardır ki, muayyen(belli) maksatlara erebilmek için maddî ve manevi ne kadar kuvvet varsa hepsini bir araya toplamak ve aynı istikamete yöneltmek lâzım gelir… Memleketin ve inkılâbın içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması lâzımdır. Aynı cinsten olan kuvvetler müşterek(ortak) gaye yolunda birleşmelidir.”[2]

*

m. kemal atatürk mason localari m. kemal atatürk türk ocaklari aksam gazetesi 26 Mart 1931[2] no’lu dipnotta bahsi geçen demeç: “Aynı cinsten olan kuvvetler birleşmelidir.” (Akşam Gazetesi, 26 Mart 1931, sayfa 1.)

***

Bu konuşmayı izleyen süreç içerisinde önce Türk Ocakları, sonra da Muallim Birlikleri, Kadınlar Birliği ve Mason Locaları gibi dernekler kapanmış veya kapatılmıştır.[3] Bununla birlikte, bakan, milletvekili, vali ve üst düzey bürokrat olan tüm masonlar görevlerinde bulunmaya devam ettiler.[4]

Görüldüğü gibi söz konusu derneklerin kapanması/kapatılması bir “yok etme” değil, tam tersine “devletle bütünleşme”dir. Bu yüzden M. Kemal’in “Masonik Devlet” kurduğunu iddia ediyoruz. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, şayet masonları devlet yönetiminden uzaklaştırmış olsaydı, bu durumda M. Kemal’in mason düşmanı olduğunu kabul edebilirdik. Fakat o tam aksini yaptı… Masonları Devlet yönetimine yerleştirdi.

Büyük Üstad(!) Mim Kemal Öke’nin Mason Derneği’nin 1949 yılındaki büyük kongresinde yaptığı ve Türk Mason Dergisi’nin birinci sayısının 12-14’üncü sayfalarında yayınlanan konuşmasında bu konuyla ilgili olarak söyledikleri tezimizi doğrulamaktadır:

“Memleketin siyasi akışları bir an için bizim mesaimizi men etmişti. Bu yalnız bizim değil, Türk Ocakları, Kadınlar Birliği vesaire gibi teşekküllere de teşmil edilmişti. Bu tatili mesai bir kapanış değil, bir ima üzerine olmuştur. Atatürk mason teşekkülü için çok büyük iltifatta bulunmuş, Ankara’daki binaya her yıl 3 bin lira yardım etmişlerdir. Bugün başımızdakiler de aynı yardımda bulunmuşlardır. Atatürk memleketimizi ziyarete gelen tanınmış şahsiyetleri bu lokalde kabul ve ziyaret etmiştir. Mason teşekkülünü Atatürk kapattırmamıştır. Siyasi ahval o zaman böyle bir imayı mecburi kılmıştır.[5]

Masonlar, M. Kemal Atatürk’ün gazetesi Anadolu Ajansı’nda şu bildirgeyi yayınlamışlardır:

“Mes’ul ve maruf (sorumlu ve herkesçe bilinen) imzalar altında Ajansımıza verilmiştir. Türk Mason Cemiyeti memleketimizin sosyal tekamülünü ve günden güne artan muazzam terakkilerini dikkate alarak ve Türkiye Cumhuriyetinde hakim olan demokratik ve cidden laik prensiplerin tatbikatından doğan iyilikleri müşahede ederek faaliyetine, bu hususta “hiç bir kanun olmaksızın” nihayet vermeyi ve bütün mallarını memleketimizin sosyal ve kültürel kalkınmasına çalışan Halk Evlerine teberruu muvafık (bağışı uygun) görmüştür.”[6]

*

Bu görselin boş bir alt özelliği var; dosya ismi: mason-localari-kendi-kendilerini-feshettiler-10-kasim-1935-tarihli-ulus-gazetesi-anadolu-ajansi-10-ekim-1935-degil-1.jpg

[6] no’lu dipnotta bahsi geçen bildirge…

***

Ayrıca Şükrü Kaya hükümet adına kamuoyuna yaptığı resmi açıklamada;

“Türk Masonları kendi **ideallerinin hükümetin esas programına dahil olduğunu** görerek, kendi teşkilatlarını **kendileri fesh etmişlerdir. Hükümetin bu iş üzerinde hiç bir teşebbüsü ve alakası yoktur.” ** diyerek son noktayı koymuştur.[7]

Son olarak mühim bir ayrıntının altını da çizmemiz gerekir. Kendini fesheden “masonlar”dan kasıt, 1.’den 3. dereceye kadar olan masonların derneğidir. Masonların bildiğimiz 2 teşekkülü vardır. Birincisi, işte bu 1-3 dereceli masonların yönetildiği dernektir ki buna “Büyük Loca” denir. Ikincisi ise 4. dereceden 33. dereceye kadar olan masonların yönetildiği teşekküldür ki, buna da “Süprem Konsey” (Yüksek Şura) denir. Dolayısıyla masonluk, Türkiye’de faaliyetlerini tamamen askıya almış değildir. Sadece 1-3 dereceli masonların derneği kendilerini feshetmiş, üst dereceli masonların yer aldığı “Süprem Konsey” ise hiç kapanmamış ve faaliyetlerine devam etmiştir.[8] Nitekim 1938 yılında 3, 1939’da 1 ve 1940’da ise 6 mason 33. dereceye terfi ettirilmişlerdir.[9]

.

**********

.

KAYNAKLAR:

.

[1] Akşam Gazetesi, 26 Mart 1931, sayfa 1; Vakit, 25 Mart 1931, sayfa 1; Cumhuriyet, 25 Mart 1931, sayfa 1; Milliyet, 25 Mart 1931, sayfa 1.

Ayrıca bakınız; Mahmut Esat, “Gazinin Dileği”, Milliyet, 25 Mart 1931, sayfa 1.

– Hüseyin Tuncer, Yücel Hacaloğlu, Ragıp Memişoğlu, Türk Ocakları Tarihi (Açıklamalı Kronoloji) 1912-1997, cild 1, Türk Yurdu Yayınları, Ankara 1998, sayfa 388.

[2] Akşam Gazetesi, 26 Mart 1931, sayfa 1; Vakit Gazetesi, 25 Mart 1931; Cumhuriyet Gazetesi, 25 Mart 1931.

Ayrıca bakınız;

Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, cild I-III, Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları, Ankara 1989, cild 3, sayfa 130.

[3] Dr. Hakkı Uyar, Tek Parti Dönemi ve Cumhuriyet Halk Partisi, 2. Baskı, Boyut Kitaplar, Istanbul 1999, sayfa 321.

[4] Dr. Hakkı Uyar, Tek Parti Dönemi ve Cumhuriyet Halk Partisi, 2. Baskı, Boyut Kitaplar, Istanbul 1999, sayfa 323.

[5] Tamer Ayan, Atatürk ve Masonluk, Yurt Kitap Yayın, Istanbul 2008, sayfa 229, 230.

[6] Anadolu Ajansı, 9 Kasım 1935’te bu beyannameyi basına geçmiş ve ertesi gün gazetelerde neşrolunmuştur. Bizim kullandığımız kaynak; Ulus Gazetesi, 10 Kasım 1935. Aynı gün Kurun ve Son Posta gazeteleri de bu haberi okuyucularına duyurmuştur.

Fakat neredeyse bütün ciddi kaynaklarda bu haber hatalı olarak 10 Ekim 1935 olarak yer almaktadır. Mesela Mason üstadı Tamer Ayan’a göre şöyledir: Anadolu Ajansı, 10 Ekim 1935. Bakınız; Tamer Ayan, Atatürk ve Masonluk, Yurt Kitap Yayın, Istanbul 2008, sayfa 232. Buradaki karışıklığın sebebi ay isimlerinden ileri gelmiş olsa gerektir. Zira o sırada Ekim ayına “Birinci Teşrin/Ilkteşrin”, Kasım ayına ise “Ikinci Teşrin/Sonteşrin” deniliyordu. Takvim’de yapılan inkılaptan sonra eski ay isimleri unutulmuş ve bu da karışıklıklara yol açmıştır.

[7] Celil Layiktez, Türkiye’de Masonluk Tarihi, cild 1, Başlangıç 1721-1956, Yenilik Basımevi, Istanbul 1999, sayfa 165.

[8] Celil Layiktez, Türkiye’de Masonluk Tarihi, cild 1, Başlangıç 1721-1956, Yenilik Basımevi, Istanbul 1999, sayfa 164, 167.

[9] 1938 yılında 33. dereceye yükseltilen masonların isimleri şöyledir; Memduh Altar, Ali Galip Taş ve Cevdet Hamdi Balım. Bakınız; Ahmet Akkan, “Mustafa Hakkı Nalçacı (1882-1953) 11. Büyük Üstadımız (8. ve 10. Devre)”, Mimar Sinan Dergisi, sayı 88, Yenilik Basımevi, Istanbul 1993, sayfa 20.

1939 yılında Hüseyin Mazlum Torun, 1940 yılında ise Dr. Halit Tekin, Burhanettin Devellioğlu, Mecdi Ali Akasya, Ziya Osman Gökşin, Ismail Hakkı Koni ve Dr. Hüsamettin Fuat Sunol adlı masonlar 33. dereceye yükseltilmişlerdir. Bakınız; Tamer Ayan, “1928 – 1933 Yılları Arasında Meydana Gelen Dört Masonik Olayın Tarihçesi”, Mimar Sinan Dergisi, sayı 135, (Özel sayı, 2005), Yenilik Basımevi, Istanbul 2006, sayfa 123, 124.

***

Benzer yazılarımız için bakınız;

http://atomic-temporary-34931856.wpcomstaging.com/2012/05/13/m-kemal-ataturk-mason-mu-ataturk-mason-localarini-kapatti-mi/

http://atomic-temporary-34931856.wpcomstaging.com/2014/11/28/turk-tarih-kurumu-m-kemal-ataturk-masondu/

.

**********

.

Kadir Çandarlıoğlu

https://www.instagram.com/kadir_candarlioglu_gercektarih

https://instagram.com/belgelerlegercektarihcom

.

Paylaşım Şartı:

Paylaşmak istediğiniz bir yazı, görsel vs. varsa, alakalı yazıya gidin ve yukarıdaki adres çubuğunda görülen linki kopyalayıp paylaşmak istediğiniz yere yapıştırın. Yani YALNIZCA LİNK PAYLAŞIMINA MÜSAADE EDİYORUZ. Ayrıca yazının sonunda “facebook” veya “twitter”ın sosyal medya paylaşım butonları var. O butonlara tıklayarak da paylaşılabilir. Başka türlüsüne hiçbir surette rızamız yoktur.

*

13 responses to “Atatürk Mason localarını kapattı mı?”

  1. ali Avatar
    ali

    ayrıca 1946 seçimleri için de bilgi verebilir misiniz? CHP dalavereyle tekrar iktidar olmuştur. Ekmeğin bile karne ile alındığı 2.dünya savaşından sonra tekrar o partinin seçilmesi düşünülemezdi.

  2. Sercan Avatar
    Sercan

    şimdi o anlatılan herşey göz boyamamı herşeyin planlandığı karanlık bi yüzü olduğu ama bize daha farklı bir geçmişe mi sahibiz

  3. NUMAN SARI Avatar
    NUMAN SARI

    BUNLARI PDEF YADA BIR SEKILDE BILGISAYARIMIZA INDIREBILICEGIMIZ BIR HIZMET SUNARSANIZ KLASOR HALINDE FALAN GUZEL OLUR SIMDIDEN TSK EDERIM

  4. Ahmed Khan Avatar
    Ahmed Khan

    PDF mevcuttur kardeşlerim.İndirebilirsiniz, hatta herkes indirsin USB’Ye atsın ne olur ne olmaz

    Click to access belgelerle_gercek_tarih__kadir_candarlioglu.pdf

  5. Onurhan Avatar
    Onurhan

    OROSBUNUN DÖLLERİ O DURUŞ TURAN DURUŞU PEZEVENK YAHUDİ UŞAKLARI

    1. belgelerlegercektarih Avatar

      Yalan. Onum da cevabini sitede verdik.

    2. antikemalist Avatar

      @Onurhan ettiğin sövgüdeki çirkin vasıfları atatürk ve diğer islam düşmanlarında bulabilirsin bizde bulamazsın bizi kendinle karıştırma yani

  6. Ayla Avatar

    Daha iyi anlatılamazdı gerçekten çok iyi anlatılmış .

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Blog at WordPress.com.