Iskilipli Atıf Hoca’yı ipe gönderen Istiklal Mahkemesi Reisi Kel Ali’nin ibretlik ölümü
*
M. Kemal Atatürk ve Ali Çetinkaya [Kel Ali] aynı karede
***
Samet Ağaoğlu, “Babamın Arkadaşları” adlı kitabında, Iskilipli Atıf Hoca’yı idama mahkum eden Istiklal Mahkemesi Reisi “Kel Ali” lakaplı Ali Çetinkaya’nın son günlerini şöyle anlatır:
“Son seneleri vicdanı ile kafası arasında beliren hayallerin, başlangıçta zaman zaman, sonraları gece gündüz, hatta şuurunu büsbütün kaybettiği ölümünden önceki haftalara kadar tehditleri, kavgaları, kahkahaları, mimikleri arasında geçti.
Bütün hayatını yalnız hatırlamakla kalmıyor, sanki içinde yaşadığı hadiseler, çevreler durmadan tekrarlanıyordu. Yatağından fırlıyor, Meclise gideceğim diyordu. Giydiriyorlar, bir arabaya bindirerek biraz dolaştırdıktan sonra yine evine getiriyorlardı. Fakat o kendisini Meclise gelmiş sanıyor, bir sedire bir zamanlar etrafında mebusların ayakta halka yaptığı Meclis koridorunuun sağ köşesindeki kanapelere oturuyorum diye çöküyordu. Sonra hayalindeki insanlarla konuşuyor, kimini azarlıyor, kimine gülüyor, bazısını tehdit ederek bağırıyordu. Etrafını sarmış bu hayaller arasında idamı için kafi görülmüş bütün suçu, eski Ittihatçıları toplayarak yeni bir partinin programını hazırlamaktan ibaret, Ittihat ve Terakki devrinin çok meşhur nazırlarından (bakanlarından) birisi de vardı. (..) …hastalığının şuurunu tamamen kaybettirerek yaşadığı son günlerinde sık sık ve titremeler içinde Nazırın ismini sayıkladığı ve “geliyor, geliyor” diye haykırdığı anlatılmaktadır. Bir gün de bu korkular, bu vehimler, bu hayaller arasında gözlerini dünyaya kapadı.”[1]
.
**********
.
KAYNAK:
.
[1] Samet Ağaoğlu, Babamın Arkadaşları, Iletişim Yayınları, Istanbul 1998, sayfa 123-125.
.
**********
.
Kadir Çandarlıoğlu
.
**********
.
Alıntılarda şu şekilde kaynak belirtiniz:
*
Bir Cevap Yazın