Atatürk Döneminde Istiklal Marşı’nı Değiştirme Teşebbüsleri… Işte Belgeler!

Published by

on

Atatürk Döneminde Istiklal Marşı’nı Değiştirme Teşebbüsleri… Işte Belgeler…

*

Mehmed Akif Ersoy M. Kemal atatürk istiklal marsi milli mars m. kemal Mehmet Akif Ersoy Atatürk,

“Fesli” Mehmed Akif Ersoy…

***

M. Kemal döneminde Mehmed Akif Ersoy’un yazdığı Istiklal Marşı iki kez değiştirilmek istenmiş ancak bir netice alınamamıştır. Bunlardan ilkine 1925’te, ikincisine ise 1937’de teşebbüs edilmiştir.

1937 yılındaki teşebbüse muhafazakar kesim tarafından şiddetle karşı çıkılmış ve bu hususta birçok makale kaleme alınmıştır. Mesela Eşref Edip Yeni Sabah gazetesinde, “Istiklal Marşı değişir mi? Bir Yazıcının Değiştirmeye Çalıştığı ve Taan Ettiği Istiklal Marşımız ve Mehmet Âkif Hakkında Memleket Münevverlerinin Fikirleri” başlığı altında Istiklal Marşı’nın lehinde olan bazı sözleri bir araya toplayıp neşretmişti.[1]

Sami Doğu da aynı gazetede, “Mehmet Âkif’e hücum edenlere cevaplar! Bir Milletin Üç Şeyi Asla Değişmez: Vatanı, Bayrağı ve Millî Marşı!” başlıklı yazısında şöyle demişti:

“Hayır, baylar çok ileri gidiyorsunuz. Milletin mukaddes varlıklarına dilediğiniz gibi dil uzatamazsınız. Âkif temiz ve temiz olduğu kadar vatanını seven bir insandı.”[2] Ruhi Naci Sağdıç ise 3 gün peş peşe yazdığı yazılarla Akif’i müdafaa etmişti.[3]

*

m. kemal atatürk mehmet akif ersoy istiklal marsinin degistirilmek istenmesi m. kemal atatürk istiklal marsini degistirmek istiyor muydu ruhi naci sagdic mehmet akif ersoy

[3] no’lu dipnot ile alakalı… Ruhi Naci Sağdıç’ın 3 yazısından birincisi…

***

Mehmed Akif’in aleyhinde olanlar ise çok acı şeyler yazmışlardı. Bunlardan Refik Ahmet Sevengil’in Kurun Gazetesi’ndeki yazısının bir bölümü şöyledir:

“Zaman geçiyor, telâkkiler değişiyor, insan cemiyetlerini idare eden hâkim düşünceler yerlerini yenilerine bırakıyordu; fakat Mehmet Âkif’in bir eski zaman dervişi gibi ilâhî bir cezbeye tutulup içine kapanmış olan gözleri, etrafta olup biteni göremiyordu. O, bir eski zaman filozofu gibi sonsuz bir araştırmanın heyecanına dalmıştı… Bu sahada muztarip bir muhafazakâr olarak kaldı; çünkü mazi dekoru içinde harikulâde olan Âkif, istikbali görmek ve cemiyetin yürüyüş istikametlerini çizmek vaziyetinde değildi.”[4]

Nurullah Ataç ise Akif ile alay etmekten çekinmemiştir:

“Akif’in, bir insan olarak kıymeti ne olursa olsun, bir şair sayılması hayli zor işlerdendir. Hele onda fikir aramak, fikre hürmetsizlik olur. Din şairi, din filosofu değil, mahalle kahvesi hatibi. Hani: “Tesettür kalktı, ortadan bet bereket de kalktı” sözü yok mu, Akif mütemadiyen onu tekrar edip duruyor. Medreseleri ıslah edelim, mektebleri ıslah edelim, namazımızı kılıp orucumuzu tutalım, ıslah edelim, ibadet edelim. Bütün Akif’i okuyun, başka bir şey bulamazsınız. (..) Hayır, Akif’in kültür aradığı yok: Akli – selim icabı makineye falan itibarı var; çalışın, kazanın, sonra da camie gidip mukabele dinleyin, nenize yetmez. Fakat Akif’in kitablarını bir açtınız mı, bitirmeden bırakamıyorsunuz. Güzelliğinden mi? Hayır; ya nesinden? Basitliğinden. Ben ömrümde bu kadar basit bir eser okumadım. Hani bir şey anlatmak istemeyip de teferruatı bırakıp bir türlü esasa giremiyen adamlar vardır, acaba ne diyecekler diye merak edip dinleriz; Akif’in manzumeleri de öyle bir merak ile okunuyor. Belli ki aruzla söz söylemekten keyif duyuyor. Ne olsa, aklına ne gelse, ne duysa hemen aruza sokacak; “Selâmün aleyküm. – Aleyküm selâm. -Barıştık. Yüzün gülsün artık, imam.” Hani bazan, alay için: “Şimendifer gidiyor düt deyip Bakırköyüne” veya: “Şekerli kahve getir, bir de çay getir taze” gibi mısralar söyleriz. Akif’in kitabları bunlarla dolu. Okudukça insanın güleceği tutuyor: Aruzu, şiiri tehzil eder gibi bir şey. Mısralar kolay söylenilmiş, pürüzsüz, akıcı imiş… Ne söylüyor ki güçlük çeksin? Asım’da arzıhal yazma parçasını okuyun, şiir lisanı ile bu kadar alay olur mu diye insanın tüyleri ürperiyor. Şiirin ifade vasıtasını bu kadar bayağılaştıran bir adama büyük şair değil, sadece şair de demek kabil midir? Hatıralarda “Berlin hatıraları”nı okuyun ve sonra söyleyin: Akif’in “şiirini” parodier etmek (alayla taklid) kabil midir? Sanki o mütemadiyen kendi kendini parodier etmiş.”[5]

*

m. kemal atatürk mehmet akif ersoy istiklal marsinin degistirilmek istenmesi m. kemal atatürk istiklal marsini degistirmek istiyor muydu nurullah atac mehmet akif ersoy alay 1

m. kemal atatürk mehmet akif ersoy istiklal marsinin degistirilmek istenmesi m. kemal atatürk istiklal marsini degistirmek istiyor muydu nurullah atac mehmet akif ersoy alay

[5] no’lu dipnot ile alakalı… Nurullah Ataç’ın yazısından bir bölüm…

***

Ismet Rasin, “Âkif Türk müdür? Türk olmak ne demektir?” başlıklı yazısında Mehmed Akif’i Türk olmadığı için sert ifadelerle yerden yere vurmuştur: “Türk’ün Istiklal Marşı’nı da yazan bir Türk değil, Mehmet Âkif adında bir Müslüman’dır. (..) Türk milletinin, sinirinin son zerresine kadar kendinden olmayanlara, verilecek fazla saygısı, sevgisi, inancı yoktur.”[6] 

Buradan itibaren sözü Caner Arabacı ve Bekir Şahin’e bırakıyoruz:

*

1925 Yılı Milli Marş Müsabakası

M. Kemal cumhurbaşkanı olduğu bu dönemde maarif vekili, Âkif tarafından yazılan marşın Milli Marş seçilmesinde önemli rol oynayan Hamdullah Suphi Bey’dir. An­cak ne ilginçtir ki, marş yarışmasının yapıldığı tarihlerde 21 Aralık 1925 günü Hamdul­lah Suphi Bey Maarif Vekilliği’nden ayrılır, yerine Mustafa Necati Bey geçer. Yarışmanın şartnamesini hazırlayan dönemin Hars (Kültür) Müdürü Dr. Hamit Zübeyir Bey’dir. Aynı zamanda 1925 yılı pek çok alanda inkılapların hız kazandığı bir süreçtir. Örneğin şapka devrimi, tekke ve zaviyelerin kapatılması, Takrir-i Sükûn Kanunu gibi pek çok yenilik bu tarihlere rastlar.

*

mehmet akif ersoy Atatürk, mehmet akif m. kemal, atatürk istiklal marsi milli mars 19 Mayis 1924 tarihli m. kemal imzali kararname

19 Mayıs 1924 tarihli ve M. Kemal imzalı Kararname:

“Devletçe kabul olunacak Resmî Marşın Türk bestekârlarınca yapılması şiddetle arzu edilmekte ise de şimdiye kadar bu hususta yapılan tecrübelerle bestekârlarımız arasında müebbed bir sıyane ve umumi bir kabule mazhar olabilecek kuvvet ve kudrete malik bir eserin vücuda getirilmesi imkânsızlığı tezahür etmiş ve marşın umumi bir müsabakaya arz edilmesi münasib görülmüş olduğuna devletçe kabul edilecek marşın Avrupalıların ve Türk bestekârlarının iştirak edeceği bir müsabaka neticesinde toplanacak eserlerin Paris, Viyana ve Napoli konservatuarlarında sanat ve ilim kıymetleri nokta-i nazarından ayrı ayrı tetkîk ve temyîz ettirilmesi ve bu suretle intihab edilecek üç eserin burada birçok defalar müteaddit zevata ve cemiyetler azalarına dinlettirilerek millî ruhumuz itibarıyla en munis ve muvafık olanın kabulü ve kabul edilecek bestenin sahibine münasib bir mükâfat-ı nakdiye ve bir Maarif Madalyası itası hakkında Maarif Vekâlet-i celîlesinin 6 Nisan… Sene 340 tarih ve 4905 numrolu tezkeresiyle vuku bulan teklifi Icra Vekilleri Heyetinin 19/5/340 tarihli içtimaında
ledel-tezkere vekâlet-i müşarünileyhanın mütalaası muvafık görülmüştür.

Türkiye Reisicumhuru
G. M. Kemal.” [7]

***

*

Niçin değiştirilemedi?

Milli ruhu ve Milli Mücadeleyi yansıtacak bir şiir ortaya konulsaydı belki de değiştirilecekti. Ama olmadı. Yazılan bütün şiirler ya masa başında hazırlanmışlardı, ya da ısmarlama yöntemlerle yazıldıklarından samimiyetten uzaktı. Bu sebeple sadece milleti değil belki de yarışmayı düzenleyenleri bile tatmin edecek bir eser ortaya çıkarılamamıştı, 1921 deki ilk müsabakada da aynı netice ortaya çıkmamış mıydı? Yarışmaya katılan 724 şiirden hiçbirisi beğenilmemişti de marşı yazma görevi Akif’e tevdi edilmişti. Mehmet Akif’in hayatını anlatan önemli eserlerde, hatta Istiklal Marşı’nı konu alan araştırmalarda, 1924-25’teki yeniden Istiklal Marşı, güfte ve beste yarışmasının açılmasına değinilmemiştir. Konuya değinenler ise; sadece 1937 ve sonrası hakkında bilgi vermiş­tir. Bunun nedeni anlaşılabilir gözükmektedir. Zira Maarif Vekâleti yanmış, bakanlığa ait belgeler tahrip olmuştur. Ayrıca yeni marş arayışları, kabul görmediği için açılan yarış­malar da sonuçsuz kalmıştır. Onun için bu konuda araştırma yapanlar belgelere ulaşma şansını bulamamışlardır.[8]

*

1937 Yılı Girişimi

Değiştirme girişimleri bununla da sınırlı kalmamış ve 1937 yılında yeniden Milli Marş yazdırılmasına teşebbüs edilmişti. Ulus gazetesi aracılığıyla bir yarışma düzenlenmiş, Falih Rıfkı, Necip Fazıl’a da katılması için teklif götürmüştür. O da bunu, müsabakanın iptal edilip marşı kendisinin yazması koşuluyla kabul eder ve nihayetinde “Büyük Doğu” marşını yazar.[9]

*

mehmet akif ersoy Atatürk, mehmet akif m. kemal, atatürk istiklal marsi milli mars müsabakamiz ulus gazetesi 11 Ocak 1938

[9] no’lu dipnot ile alakalı… 11 Ocak 1938 tarihli Ulus Gazetesi…

***

Ancak M. Kemal 1938 yılında vefat edince marş kendisine takdim edilemez ve bu girişimde böylece neticesiz kalır.

*

Yarışmanın Şartnamesi

1925 yılına ait “Maarif Vekâleti Müsveddeliği” yazılı 4 sayfa üzerine Hars Müdürü Dr. Hamit Zübeyir Koşay tarafından tutulan el yazısı notlarda aşağıdaki hususlar maddeler halinde belirtilmiştir:

Marş Şartnamesi

“Devletçe kabul olunacak marşın umumî müsabaka suretiyle bestelenmesi hususunda Heyet-i Celîlenin 19/5/340 tarihli kararı mevki-i tatbika konacağı cihetle Kararnamede meskût geçilen zîrdeki hususâtın istizahına mecburiyet hâsıl olmuştur.

1- Kabul olunacak devlet marşının güftesi Millet Meclisi tarafından mazhar-ı takdir olan Istiklâl Marşı’nın aynı mıdır?

2- Âkif Bey’in şiiri “Medeniyet dediğin dişleri sırıtan bir canavar…” gibi gazetelerde kıyl ü kali mucib olan ifadelerden maada Türk kelimesini zikir hususunda kıtlık gösterir.

*

m. kemal atatürk mehmet akif ersoy istiklal marsinin degistirilmek istenmesi m. kemal atatürk istiklal marsini degistirmek istiyor muydu 1

[10] no’lu dipnota dair belgeler…

***

Âkif Bey’in Istiklâl Marşı mücadele günlerinin bir hatırası olarak yaşamalı ve merasimlerde söylenmelidir fakat bir resmi devlet marşının güftesi
• Yüce Türk Milletinin medeni gaye ile yürüdüğünü
• Cumhuriyetin istidlal ittiğimiz manayı
• Türk Milletini saadete ulaştıranlara umumi tarzda şükran ifade etmelidir.

3- Merasimlerde ayakta kalacak zevatın fazla yorulmaması bâis-i icab ittiği cihetle millî marşın nihayet 8-10 mısradan fazla olmamalıdır, bunlardan 5-6; 9-10 uncu satırlar nakarat olabilir.

*

m. kemal atatürk mehmet akif ersoy istiklal marsinin degistirilmek istenmesi m. kemal atatürk istiklal marsini degistirmek istiyor muydu 2

[10] no’lu dipnota dair belgeler…

***

4- Milli Marş güftesinin vakur bestesinin de güfteye uyacak surette vakur aynı zamanda ümit saçacak surette neşeli ve tasannulardan (yapmacıklık) ayrı olması lazımdır.

5- Âkif Bey’in Marşı Istiklâl Marşı olarak kalacağı cihetle resmi devlet marşının güftesinin tayini için bir müsabaka yapılması icap eder. Bu müsabakadan kabul olunan eser Heyet-i Celilenin 19/5/340 tarihli kararı mucibince umumi müsabakaya arz olunur.

*

m. kemal atatürk mehmet akif ersoy istiklal marsinin degistirilmek istenmesi m. kemal atatürk istiklal marsini degistirmek istiyor muydu 3

[10] no’lu dipnota dair belgeler…

***

6- Heyet-i Celilenin 19/5/340 tarihli kararında umumî müsabakada ecnebi bestekârlarına
verilecek mükâfat miktarı ve mükâfatın hangi fasıldan verileceği tasrih edilmiş değildir.

***

m. kemal atatürk mehmet akif ersoy istiklal marsinin degistirilmek istenmesi m. kemal atatürk istiklal marsini degistirmek istiyor muydu 4

[10] no’lu dipnota dair belgeler…

***

*

“Baş Vekâlet-i Celîliye” başlıklı ikinci belgenin içeriği ise şöyledir:

1925 yılına ait Maarif Vekaleti Müsveddeliği yazılı 4 sayfa üzerine Hars Müdürü Dr. Hamit Zübeyir Koşay tarafından tutulan el yazısı notlarda aşağıdaki hususlar maddeler halinde belirtilmiştir:

“Devletçe kabul olacak resmi marşın umumî müsabaka suretiyle bestelenmesi hususunda Heyet-i Celilenin ol babtaki kararının mevki-i tatbika konabilmesi içün Kararname-i âlide meskût geçilen zirdeki hususâtın istizahına (sorgulama, açık bilgi isteme) mecburiyet hâsıl olmuştur.

Kabul olunan resmi devlet marşının güftesi Büyük Millet Meclisi tarafından mazhar-ı kabul olan Istiklâl Marşının aynı mıdır?

Âkif Bey’in şiirinde “medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar…” gibi gazetelerde kıyl ü kali mucib olan ibarelerden ma’ada Türklüğe sembol olacak bir marşta Türk kelimesi bir defa olarak geçmez.

Âkif Bey’in Istiklâl Marşı mücadele günlerinin bir hatırası olarak yaşamalı, merasimlerde ve mekteplerde söylenmelidir. Fakat devlet marşının güftesi yüce Türk milletinin medenî gaye ile yürüdüğünü, Cumhuriyete istidlal ettiğimiz manayı ve Türk milletini saadete ulaştıranla­ra umumî tarzda şükran ifade etmelidir.

*

m. kemal atatürk mehmet akif ersoy istiklal marsinin degistirilmek istenmesi m. kemal atatürk istiklal marsini degistirmek istiyor muydu 5

[10] no’lu dipnota dair belgeler…

***

Merasimlerde ayakta kalacak zevatın fazla yorulmamasnı temin icap ettiği cihetle Millî Marş nihayet sekiz on mısradan fazla olmamalıdır. Bunlardan 5-6, 9-70 uncu satırlar nakarat olabilir.

Milli marş güfte ve bestesinin vakur aynı zamanda ümit saçacak surette neşeli olması lazımdır.

Âkif Bey’in marşı Istiklâl Marşı olarak kalacağı cihetle resmi devlet marşının güftesinin tayi­ni içün bir müsabaka yapılması icap eder. Bu müsabakada kabul olunacak eser 19/5/340 tarihli karar mucibince umum müsabakaya arz olunur. Iş bu müsabakada ecnebi bestekâr­larına verilecek müsabaka mükâfatının hangi fasıldan verileceği tezekkür buyrularak bir karara rabtı rica olunur.[10]

*

m. kemal atatürk mehmet akif ersoy istiklal marsinin degistirilmek istenmesi m. kemal atatürk istiklal marsini degistirmek istiyor muydu 6

[10] no’lu dipnota dair belgeler…

***

Milli Marşımıza yönelen eleştiriler belgelerde şu hususlarda odaklanmıştır, sindirilmiştir: Batı Medeniyetine “canavar” deme, “Türk” kelimesinin geçmemesi, “lidere şükrane yokluğu”, “uzunluk…”

Arabacı’nın bu hususlara ilişkin değerlendirmeleri şu şekildedir: “Türk adına sığınarak marş değiştirme isteği ile Avrupa Medeniyetine söz söyletmeme çelişmektedir. Bu Türk adı ile Avrupa tercihi perdelenmektedir. Şükrane eksikliği ise istismardan başka bir şey değil­dir. Zira Akif’in marşı, Şubat 1921de kaleme alındığı için daha ne Sakarya ne de diğer zaferler görülmemiştir. Dolayısıyla devrin liderinin adı geçmemektedir. “Türk Milletini saadete ulaştıranlara şükraneden”, başka bir şeyin çıkartılması güçtür. O dönem basının­da sık geçen “Kurtarıcı, Büyük Kurtarıcı, Halâskâran Gazi” gibi ifadelerin bulunmaması, yeni dönem için bir eksiklik olarak algılanmıştır.”

Belgelerden anlaşıldığı kadarıyla bu şartname dönemin Millet ve Akşam gazetelerinde 13 Kasım 1925 tarihinde resmen duyurulmuştur.[11]

*

mehmet akif ersoy Atatürk, mehmet akif m. kemal, atatürk istiklal marsi milli mars müsabakasi millet gazetesi 13 Kasim 1925

[11] no’lu dipnot ile alakalı… 13 Kasım 1925 tarihli Millet Gazetesi: “Maarif Vekâleti Millî Marş güftesinin tanzimi için bir müsabaka açmıştır…”

***

Akif’in 1925 yılı Kasım Ayı’nda Mısır’a gitmesi ile yarışmanın bu tarihlerde düzenlenmesi arasında bir ilişki var mıdır? Bu gibi daha pek çok soru cevap beklemesine rağmen maalesef bugün bu sorulara bir karşılık bulamıyoruz. Kim bilir belki bir gün ortaya çıkacak belgelerde bu sorulara da cevap bulunabilir.

.

**********

.

KAYNAKLAR:

.

[1] Eşref Edip [Fergan], “Istiklâl Marşı değişir mi? Bir Yazıcının Değiştirmeye Çalıştığı ve Taan Ettiği Istiklâl Marşımız ve Mehmet Âkif Hakkında Memleket Münevverlerinin Fikirleri”, Yeni Sabah Gazetesi, 10 Haziran 1939.

[2] Sami Doğu, “Mehmet Âkif’e hücum edenlere cevaplar! Bir Milletin Üç Şeyi Asla Değişmez: Vatanı, Bayrağı ve Millî Marşı!”, Yeni Sabah Gazetesi, 6 Kânunisani 1939.

[3] Ruhi Naci Sağdıç, “Istiklal Marşı Şairi Mehmed Akif Hakkında”, Yeni Sabah Gazetesi, 2-3-4, Temmuz 1940.

[4] Refik Ahmet Sevengil, “Mehmet Âkif’in bana görünen portresi” Kurun Gazetesi, 29 Ilkkânun 1936.

[5] Nurullah Ataç, “Mehmed Akif”, Akşam Gazetesi, 30 Kanunisani 1937, sayfa 3, 4.

[6] Ismet Rasin [Tümtürk], “Âkif Türk müdür? Türk olmak ne demektir?”, Yücel Dergisi, cild 8, sayı 48, Şubat 1939, sayfa 297, 298.

Istiklal Marşı’nın değiştirilmesine yönelik bu tartışmaların siyasî irtibatları için örnek bkz. Muhittin Nalbantoğlu, Istiklal Marşımızın Tarihi, Cem Yayınları, Istanbul 1964. Ayrıca 1937-1938 arasında Âkif ve Istiklal Marşı eksenli tartışmaların değişen iktidarlar ekseninde çarpıcı bir değerlendirmesi için bkz: Necmettin Turinay, “Iki Iktidar Değişimi Döneminde Mehmet Âkif ve Istiklal Marşı Tartışmaları (1937 – 11 Kasım 1938)”, Mehmet Âkif Türkiye’de Modernleşme ve Gençlik, Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı Mehmet Âkif Araştırmaları Merkezi Yayınları, Ankara 2007, içinde sayfa 78-95.

Aktaran; Ismail Kara-Fulya Ibanoğlu, Sessiz Yaşadım-Matbuatta Mehmet Akif 1936-1940, Zeytinburnu Belediyesi Kültür Yayınları, Istanbul 2011, sayfa 39.

[7] Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi, 30.18.1.1, No: 9.26.12.

[8] Caner Arabacı, “Cumhuriyet Başlarında ilk Istiklal Marşı Arayışı”, Mehmet Akif Edebiyat ve Düşünce Bilgi Şöleni Kitabı, Türkiye Yazarlar Birliği Vakfı, 2009.

[9] “Marş Müsabakamız”, Ulus Gazetesi, 11 Ocak 1938.

[10] Konya Yazma Eserler Bölge Müdürlüğü Kütüphanesi, 8258.

Aktaran; Caner Arabacı-Bekir Şahin, Istiklal Marşı’nı Değiştirme Çabaları ve Milli Şair’de Dirilmek, Çizgi Kitabevi, 2018, sayfa 127-143.

[11] “Millî Marş”, Millet Gazetesi, 13 Kasım 1925.

.

**********

.

Kadir Çandarlıoğlu

.

**********

.

Alıntılarda şu şekilde kaynak belirtiniz:

www.belgelerlegercektarih.com

*

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Blog at WordPress.com.