CHP Dönemi’nde Tutuklanan Kadın Gazeteci…

Published by

on

CHP Dönemi’nde Tutuklanan Kadın Gazeteci…

*

Ne zaman muhafazakar kesime hakaret eden bir kadın tutuklansa, hemen laiklerin zıplamaya başladıklarına şahit olursunuz. Sanki bu ülkede;

Şapka yüzünden Şalcı Bacı lakaplı bir kadını asmamışlar,

Sanki “Allahu Ekber” diye Ezan okuyanları hapse atmamışlar,

Sanki darbe yapmamışlar,

Sanki Bakan ve Başbakan asmamışlar.

CHP bunlarla da yetinmedi; Kaleme aldığı iddia edilen bir yazıdan dolayı yani bir gazeteciyi, hatta kadın bir gazeteciyi, üstelik çocuk sahibi bir kadın gazeteciyi hapse attırdı. Daha acısını söyleyelim mi? Bu kadın aynı zamanda hamileydi. Doğurmak için müsaade istemişse de verilmemiş ve çocuğunu hapishanede dünyaya getirmek mecburiyetinde bırakılmıştı. 35 yaşındaki asker kocası ise bu acıya daha fazla dayanamayarak intihar etmiştir. Bu anlattıklarım masal değil, gerçektir. Belgelerle ve kemalist kaynaklarla ispatlayacağız… Fakat evvela meseleyi daha iyi kavrayabilmek için 1946 seçimlerine gitmemiz gerekecek.

*

Seçim sandıkları bile CHP bayraklarıyla süslenmişti…

***

“Açık oy, gizli tasnif”[1] yani oyların açıktan verilip, gizli sayılması usulü ile yapılan ve tarihe “Hileli seçim”[2] olarak geçen 1946 seçimlerine ne gibi hileler karıştırıldığını Mareşal Fevzi Çakmak’ın Meclis kürsüsünde yaptığı konuşmasından dinleyelim:

“Maksadım cihandaki demokrasi terakkiyatına uyarak bizde de milli hakimiyetin bihakkın tesisi idi. Milletin bu muhabbetini çekemiyen bazı müstebit (diktatör) artıklarından gördüğüm tezyif, tahkir, hatta tahditlere rağmen milletin hukukunu kanunen müdafaaya karar verdim. Seçimler başladı, Istanbul’da evvela müşahitlerim sandık başlarından koğuldu, bazıları dövüldü. Edilen şikayet üzerine tekrar vazifelerine döndüler. Bazı müşahitler sandıkların kaçırıldığını, birçokları seçim zabıtlarının, değiştirildiğini bildirdiler. Bunu resmen protesto ettim. Seçimden sonra bir hafta kadar Istanbul’da kaldım. Istanbul’dan Bursa, Izmit, Bolu gibi civar vilayetlerden gelenlerle görüştüm. Hasıl ettiğim kanaat şudur: Zor ve hile ile seçimlere fesat karıştırılmıştır. Bunu örtmek için gazeteler susturulmuştur. Ayrıca adaylığımı koymuş olan Izmir’den aldığım telgraf, Ankara’dan mutemetlerden gelen haberler de bu kanaatimi kuvvetlendirmiştir. Ankara’ya gelirken gerek yollarda, gerek bu şehirlerde temas ettiğim yüz bine yakın vatandaş: Seçimlerde hakkımız çiğnendi, hakkımızı isteriz; feryatlariyle şikayette bulundular.”[3]

*

Mareşal Fevzi Çakmak’ın [3] no’lu dipnotta metni verilen Meclis konuşmasının tutanağı…

***

Yani 1946’da “Vaziyet ve manzara-i umumiye” böyle idi… Işte şimdi asıl mevzuya geçebiliriz… Tabii adetimiz olduğu üzere yine bir kemalist tarihçiyi yani Mahmut Goloğlu’nu konuşturacağız:

“Cumhuriyet Halk Partisi gazetelere karşı ayaklanmış, Ismet Inönü’nün istemesi ve sıkıyönetim komutanlığının yasaklaması ile Istanbul gazeteleri susmuş, ve seçim yolsuzlukları hakkında bir şey yazamaz olmuşlardı ama sıkıyönetim komutanlığının yetkisi, içinde Istanbul’un da bulunduğu sadece altı ili kapsamına alıyordu. Sıkıyönetim komutanlığının yetki sınırı içine girmeyen illerdeki ve özellikle Ankara ile Izmir’deki gazeteler seçimler hakkında dilediklerini yazıyorlardı. Mesela Ankara’da çıkan iktidarın yayın organı Ulus gazetesi, seçimlerden yakınan ve yolsuzluk iddialarında bulunan DP’lilere ateş püskürüyordu. Buna karşılık Izmir’de, Bursa’da ve öteki illerde halk seçim yolsuzluklarını protesto etmenin heyecanı içindeydi. Birçok yerde mitingler düzenleniyor ve seçimlerin sahteliği iddia ediliyordu. Bu sırada Izmir’de yayımlanan Demokrat Parti yanlısı Izmir gazetesinin 28.7.1946 günkü sayısında ‘Nesebi Gayri Sahih Çocuk’ adlı bir yazı çıktı. Nesebi gayrı sahih çocuk demek, soyu yani babası belli olmayan çocuk demekti. Bu başlıkla yayımlanan yazıda, Büyük Millet Meclisi, seçimdeki oyların kimlere verildiğinin belli olmaması yani hileli olması bakımından, nesebi gayri sahih çocuğa benzetilmek istenmişti. Bu yazıyı Izmir DP Başkanı Dr. Ekrem Hayri Üstündağ’ın oğlu Bülent Üstündağ yazmıştı ama kendisi askerlik görevini yapmakta olduğundan eşi Müçteba’nın imzası ile yayımlamıştı. Yazının yayımlanması üzerine savcılık harekete geçti. Müçteba Üstündağ tutuklandı ve sekiz ay ağır hapse mahkum edildi. Küçük bir çocuğun annesi, birine de gebe olan Müçteba Üstündağ cezasını çekmeye başladı. Eşi Bülent Üstündağ’ın yazıyı kendisinin yazdığı yolundaki itiraf ve iddiaları dinlenmedi. Müçteba Üstündağ, doğum için bile tahliye müsaadesi alamadı ve ikinci çocuğunu hapishanede doğurdu. Eşini kurtarmak için kendinin suçluluğunu iddia eden Bülent Üstündağ, dayanılmaz yürek acıları içindeydi. Ve bu acılara dayanamayan 35 yaşındaki Bülent Üstündağ, birinci çocuğu yanında olarak eşini ve ikinci çocuğunu hapishanede ziyaretten sonra evinde tabanca ile kendisini öldürdü. Bütün Izmir mateme büründü.”[4]

*

Mahmut Goloğlu’nun [4] no’lu dipnotta sözü edilen kitabının ilgili sayfası…

***

Diktatör CHP’nin yayın organı Ulus gazetesi “Bülent Üstündağ kendini öldürdü” başlığıyla verdiği haberde, “…dün sekiz aya mahkum olan Müçteba Uraz’ın zevcidir (kocasıdır)”[5] diye yazmaktan utanmadı…

*

[5] dipnotta verilen haberin küpürü…

***

Kemalist tarihçi Prof. Dr. Şerafettin Turan ise bu hususta şunları yazar:

“Izmir gazetesinde çıkan ‘Nesebi Sahih Olmayan Çocuk’ (Kimin olduğu bilinmeyen çocuk) başlıklı yazı nedeniyle açılan davada yazı işleri sorumlusu Müçteba Üstündağ tutuklanmış, 8 ay hapse mahkum olmuş ve hapishanede doğum yapmıştı. Bunun üzerine yazının gerçek sahibi olan, ancak askerlik yaptığı için başlangıçta ortaya çıkmayan eşi Bülent Üstündağ intihar etmişti!”[6]

*

Prof. Dr. Şerafettin Turan’ın [6] no’lu dipnotta bahsi edilen kitabının ilgili sayfası…

***

Yukarıda kaynak gösterdiğimiz her iki yazar da kemalisttir. Şerafettin Turan ise tam bir kemalist yobazdır. Takipçilerimiz hatırlayacaktır, daha evvel paylaştığımız “M. Kemal Atatürk Trablusgarp’a Neden gitti?” başlıklı yazımızda ona aynı suali soran genel sekreteri Hikmet Bayur’un aldığı cevabı şöyle nakletmiştik: “Orduda ve akranım olan subaylar arasında maddi ve manevi sıramı muhafaza etmek için buna mecburdum, esasen Istanbul’da beni fiilen işsiz bırakıyorlardı.”[7]

Yani M. Kemal “Vatan savunması” için değil, “rütbe” kapmak için Trablusgarp’a gittiğini itiraf ederken, bu kemalist yobaz tarihçi ise onun bu sözünü nakledip bakın nasıl yorumlamış:

“Aslında bu psikoloji, başta Enver Bey olmak üzere Trablusgarp savunmasında görev almaya giden öteki genç subaylar için de geçerliydi. Onlar da bu savaşta ün kazanmak ve ülke için düşündüklerini yapacak mevkilere yükselmek emelinde idiler.”[8]

Gördünüz mü?

M. Kemal’in inanılmaz itirafına kılıf bulamayınca, Enver’in ve diğer subayların aynı sebepten dolayı Trablusgarp’a gittikleri iftirasını atıyor. Iftira diyorum çünkü buna dair hiçbir kaynak zikretmiyor; niyet okuyor.

Atasına toz kondurmamak için diğerlerine çamur atmaktan utanmıyor. Işte bu, kemalist yobazlığın dibidir. Böyle bir yobaz bile CHP döneminde çocuk sahibi ve hatta hamile bir kadın gazetecinin hapse atıldığını itiraf etmek mecburiyetinde kalmıştır.

Kaldı ki bununla ilgili bir arşiv belgesi bile verebiliriz. Izmir Valisi Nihad Şenman imzalı 5/10/(1)946 tarih ve Em.I/2127 sayılı şifrede şöyle deniyordu:

“Izmir Gazetesi’nde çıkan ‘Nesebi gayrisahih çocuklar’ başlıklı yazıdan ötürü, gazetenin imtiyaz sahibi Müçteba Üstündağ ile umumi neşriyat müdürü Ali Kürşad’ın da 4/10/(1)946 gününde tevkif edildikleri arz.”[9]

*

[9] no’lu dipnot ile ilgili… Kadın gazeteci Müçteba’nın hapse atıldığına dair arşiv belgesi…

***

*

“Nesebi sahih olmayan çocuk” başlıklı yazı…

***

Işte CHP’nin “altın yılları…”

“Kadın hakları” diye bağırıp çağıranlar nerede? Bir ses verseler de samimiyetlerini görebilsek…

.

**********

.

KAYNAKLAR:

.

[1] Ilber Ortaylı, Türkiye’nin Yakın Tarihi, Timaş Yayınları, Istanbul 2010, sayfa 93.

[2] Bir CHP Milletvekiline göre 1950 seçiminde; “uğradığımız hezimetin başlıca sebebi bence 1946 seçimlerinde kullandığımız baskı metodlarıdır. O zaman demokrasi prensiplerine gereği gibi riayet etseydik başımıza bu felaket gelmezdi.” Nakleden; Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Politikada 45 Yıl, Bilgi Yayınevi, Ankara 1968, sayfa 192.

[3] TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 8, Cild 1, Içtima 8, 26 Ağustos 1946, sayfa 154-155.

[4] Mahmut Goloğlu, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi 4 (1946-1950) – Demokrasiye Geçiş, Iş Bankası Yayınları, 2. Baskı, Istanbul 2021, sayfa 76-77.

Abdi Ipekçi’nin yardımcısı gazeteci Turhan Aytul, Müçteba hanımın “idam istemiyle” yargılandığını yazar. Bakınız; Turhan Aytul, “Türkiye’de Gürültülü Günler”, Milliyet Gazetesi, 19 Eylül 1979.

[5] Ulus Gazetesi, 11 Kasım 1946. (CHP’nin gazetesi)

[6] Şerafettin Turan, Türk Devrim Tarihi, cild 4, Birinci Bölüm, Bilgi Yayınevi, 3. Baskı, Ankara 1999, sayfa 232.

[7] Kaynak için bakınız; https://atomic-temporary-34931856.wpcomstaging.com/2021/06/20/m-kemal-ataturk-trablusgarpa-neden-gitti/

[8] Şerafettin Turan, Kendine Özgü Bir Yaşam ve Kişilik M. Kemal Atatürk, Bilgi Yayınevi, 3. Baskı, Ankara 2017, sayfa 111.

[9] Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi, 30.1.0.0/65.403.1.

.

**********

.

Kadir Çandarlıoğlu

https://www.instagram.com/kadir_candarlioglu_gercektarih

https://instagram.com/belgelerlegercektarihcom

.

Paylaşım Şartı:

Paylaşmak istediğiniz bir yazı, görsel vs. varsa, alakalı yazıya gidin ve yukarıdaki adres çubuğunda görülen linki kopyalayıp paylaşmak istediğiniz yere yapıştırın. Yani YALNIZCA LİNK PAYLAŞIMINA MÜSAADE EDİYORUZ. Ayrıca yazının sonunda “facebook” veya “twitter”ın sosyal medya paylaşım butonları var. O butonlara tıklayarak da paylaşılabilir. Başka türlüsüne hiçbir surette rızamız yoktur.

*

2 responses to “CHP Dönemi’nde Tutuklanan Kadın Gazeteci…”

  1. sakloran Avatar

    Yine güzel doyurucu bir yazı müthiş bir yazı maşallah kaleminize sağlık

  2. Kafirsavar Avatar

    Kanuna göre kemalist ideolojiye sövmek suç değildir. m.kemale sövmek suçtur islamofobik güruhun ağza alınmayacak sövgüleri karşısında böyle gereksiz derecede yumuşak üslub kullanmanız iyi değil zira bu güruhun hidayetten zerre nas ibi yok müşriklerle Hz Muhammed(s.a.v.) ve Hz Ebu Bekir sövmüştür.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Blog at WordPress.com.