M. Kemal Atatürk’ün ne zaman Islami söylemlere başvurduğu hakkında bir Analiz
Son zamanlarda M. Kemal Atatürk’ü müslüman bir profil olarak takdim etmek moda oldu. Bu modanın başlamasının yegane sebebi ise müslümanların şuurlanmasıdır. Gerek Internet gibi kitle iletişim araçlarının hayatımıza girmesi, gerekse kemalistlerin değişen dünyada eski baskıcı yöntemlerini uygulamaya fırsat bulamamaları ve bunun neticesi olarak dini kitapların basılabilmesi, dolayısıyla laikliğe uygun yapay bir din anlatmayı üstlenen Hıyanet (Diyanet) Işleri Başkanlığının dini anlatan tek kaynak olma özelliğini kaybetmesi; bu şuurlanmanın temel etkenlerindendir.
Bütün bu gelişmeleri yakından takip eden kemalistler, rejimin kurtuluşunu, M. Kemal Atatürk’ü “müslüman” olarak tanıtmakta gördüler. Zira şuurlanan bir müslüman; Hilafet’i, Kur’an’ı, Ezan’ı, Şeriat’ı vs. ülkemizde uygulamadan kaldıran bir adamı ve rejimini asla kabul etmez… Binaenaleyh rejimin sürdürülebilirliği açısından bir tehlike oluşturur. Hedefleri ise bunu önlemektir.
Müslümanım ama Atatürkçüyüm diyenler, M. Kemal Atatürk’ün 1925 tarihinden evvelki demeçlerini, onun müslümanlığına delil sayarlar… Halbuki o demeçler, halkın ve muhafazakarların desteğini almak için verilmişti. M. Kemal Atatürk’ün o dönem verdiği demeçlere itibar ettiğimiz takdirde, onun aynı zamanda padişahçı, saltanatçı, hilafetçi, şeriatçı olduğuna da hükmetmek lazım gelir. Zira o dönem padişahı, hilafeti övmüş ve o meşhur Balıkesir Zağanos Paşa Camii’nde yaptığı konuşmada Kur’an-ı Kerim’in Anayasa olduğunu beyan etmiştir. Lakin daha sonra tam aksi istikamette hareket ettiği herkesçe malumdur.
Şimdi bir analiz yapalım… M. Kemal Atatürk’ün not defterlerinin, imzalı yazılarının, mektuplarının, telgraflarının, kaydedilmiş demeç ve nutuklarının, doğrulukları uzmanlar ve araştırmacılarca denetlenerek tarih sırasına göre bir araya getirilmesiyle oluşturulan “Atatürk’ün Bütün Eserleri” isimli 30 cildlik kitap dizisine müracaat ederek, M. Kemal Atatürk’ün Islami terimleri hangi zaman diliminde ve hangi yoğunlukta kullandığına bakalım.
“Atatürk’ün Bütün Eserleri” (Nutuk hariç) isimli bu külliyatında Taha Akyol’un yaptığı içerik analizine göre, M. Kemal Atatürk, Islami terimleri Meclis’in açıldığı 23 Nisan 1920’den 27 Ocak 1923 tarihine kadar olan yaklaşık 3 yıllık dönemde toplam 792 kez kullanmıştır. Bakınız; Tablo 1
*
Resimleri orjinal boyutunda görmek için üzerlerine tıklayınız
Tablo 1
***
Zaferden sonra kullanılan Islami terimler hızla azalmakla birlikte, bir süre devam ediyor, zira saltanatın ve daha sonra Hilafetin kaldırılmasında bu uygulamaları meşrulaştırmak amaçlanmıştır.
Buna göre, 23 Nisan 1923 ile 1 Kasım 1929 tarihini kapsayan yaklaşık 7 yıllık dönemde M. Kemal Atatürk, sadece 362 kez Islami terimlere başvurmuştur.
3 yılda 792 kez,
7 yılda ise yalnızca 362 kez… Inanılmaz bir düşüş söz konusu.
Hilafet kaldırıldıktan sonra, 1927’den 1929 yılına kadar, yani 2 yılda M. Kemal Atatürk’ün sadece bir kez “Allah” ismini söylediği görülüyor.
O da “Allahaısmarladık”tır herhalde…
Bakınız; Tablo 2.
Tablo 2
***
Görüldüğü gibi M. Kemal, Kurtuluş Savaşı’nda sıkça Islami söylemlere başvurmuştur. Bu söylemleri, zaferden sonra Hilafetin kaldırılmasına kadar hızla azaltmış da olsa devam ettirmiş ve dizginleri ele alıp halkın desteğine ihtiyacı kalmayınca da tamamen terketmiştir. Yani kısaca, emellerine ulaşmak için dini kullanmıştır.
***
M. Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’nda dini kullandığına dair Prof. Dr. Cemil Koçak, Prof. Dr. Metin Hülagü ve Doç. Dr. Mehmet Ö. Alkan’ın yorumlarına yer verdiğimiz konulara bakabilirsiniz:
***
Ayrıca şu konularımıza da bakılabilir:
http://atomic-temporary-34931856.wpcomstaging.com/2012/06/22/1315/
**********
Kadir Çandarlıoğlu
**********
Alıntılarda şu şekilde kaynak belirtiniz:
http://www.belgelerlegercektarih.wordpress.com
*
*
Bir Cevap Yazın