Acaba bu Ayetler, M. Kemal Atatürk’ün Islam aleyhinde yaptıklarını bize haber mi veriyor?
Yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermemek için bir açıklama yapmak istiyorum… Yazdıklarım, “Ayetlerin tefsiri budur” anlamına gelmiyor, yalnızca başka bir bakış açısıyla bakmaya çalıştım.
**********
– 18 ocak 1932 tarihinde derviş paşanın kabri başında ilk Türkçe mersiye okunmuştu
– 22 ocak 1932 tarihinde Yerebatan Camii’ne gelen hafız yaşar Türkçe Kur’an ve ardından Türkçe dua okumuştur…
– Sıra Türkçe hutbeye geldiğinde ise tarihler, 5 şubat 1932’yi, yani Ramazan ayının son Cuma gününü göstermektedir. Istanbul Süleymaniye Camii’nde okunacak Türkçe hutbe içinse, hafız Sadettin Kaynak seçilmiştir…
Hafız Sadettin Kaynak, minbere çıkmadan önce de M. Kemal’e, “sarık saracak mıyım?” diye sorduğunda şu karşılığı alır:
“Kat’iyyen sarık istemem. Sarığı bırak, işte bu gece giymiş olduğun elbise ile başı açık ve fraklı olarak git..fakat hava soğuktur palto giyebilirsin.”
Hafız Sadettin Kaynak fraklı, başı açık olarak çıktığı minberde, M. Kemal tarafından da onaylanan o meşhur hutbesini, “ey ulu tanrı…” ifadesiyle okumaya başlar…
Hutbe’de okunan Ayetler ise, adeta M. Kemal’in Islam aleyhinde uyguladıklarını bizlere ihbar eden Ayetlerdir sanki: Bakara Suresi 11, 12, 13…
Bakara Suresi’nde geçen bu Ayetleri, 8. Ayet’ten başlayarak 18. Ayet’e kadar olan kısmı buraya ekliyorum…
*
Acaba bu Ayetler size “kimleri” hatırlatıyor:
Bakara Suresi
8 – İnsanlardan öyleleri de vardır ki, inanmadıkları halde, “Allah’a ve ahiret gününe inandık.” derler.
9 – Allah’ı ve müminleri aldatmaya çalışırlar. Halbuki sırf kendilerini aldatırlar da farkına varmazlar.
10 – Kalplerinde hastalık vardır. Allah da onların hastalığını arttırmıştır. Yalan söylemelerine karşılık onlara elem verici bir azab vardır.
11 – Hem onlara: “Yeryüzünde fesat çıkarmayın.” denildiğinde: “Biz ancak ıslah edicileriz.” derler.
12 – İyi bilin ki, onlar ortalığı bozanların ta kendileridir, fakat anlamazlar.
13 – Onlara: “İnsanların (müslümanların) inandığı gibi inanın.” denilince, “Biz de o beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız?” derler. İyi bilin ki, asıl beyinsiz kendileridir fakat bilmezler.
14 – Onlar iman edenlere rastladıkları zaman: “İnandık” derler. Fakat şeytanlarıyle yalnız kaldıkları zaman: “Biz, sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruz.” derler.
15 – (Asıl) Allah onlarla alay eder ve taşkınlıkları içinde serserice dolaşmalarına mühlet verir.
16 – İşte onlar o kimselerdir ki, hidayet karşılığında sapıklığı satın aldılar da, ticaretleri kâr etmedi, doğru yolu da bulamadılar.
17 – Onların durumu, bir ateş yakanın durumu gibidir. (Ateş) çevresini aydınlatır aydınlatmaz Allah onların (gözlerinin) nurlarını giderdi ve onları karanlıklar içinde bıraktı, artık görmezler.
18 – (Onlar) sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.
**********
Şimdi gelelim tahlile…
(a) Acaba M. Kemal, halka yaptığı konuşmalarında; “Allah’a ve ahiret gününe inandım” demiyor muydu? Sonra kendi eli ile yazdıklarında ise bunları inkar etmiyor muydu?
Halka; Allah’a inandığını söyleyip, kendi şeytanı ile baş başa kalınca şöyle demiyor muydu;
“Tabiatın herşeyden büyük ve herşey olduğu anlaşıldıkça tabiatın çocuğu olan insan kendinin de büyüklüğünü ve haysiyetini anlamaya başladı.”
Ve yine halka “ahiret gününe inandığını” söyleyip, kendi şeytanı ile baş başa kalınca şöyle demiyor muydu;
“Gökten indiği sanılan kitaplar…” veya;
“Artık Türk, cenneti değil, eski, hakiki büyük Türk cedlerinin mukaddes miraslarının son Türk ellerinin müdafaa ve muhafazasını düşünüyordu.”
Veya M. Kemal, Madam Corinne’e gönderdiği mektupta Gaziliğe ve Şehitliğe inanmadığını yazmıyor muydu?
NOT: (8 ve 14 numaralı Ayetlere bakınız…)
***
(b) Acaba M. Kemal, Alimleri asıp, keserken ve şapka zulmü yaparken; “ben medeniyet getiriyorum, geri kalmışlığa karşıyım” demiyor muydu? Akıllarınca “ıslah edici” rolüne bürünmüyorlar mıydı? “Bizi kurtardı” denmiyor muydu?
NOT: (11 ve 12 numaralı Ayetlere bakınız…)
***
(c) Acaba M. Kemal, başta Kuran okuyanlar olmak üzere müslümanlara şöyle demiyor muydu;
— “Kuran’ı ezberlemekten beyinleri sulanmış hafızlar”
— “Muhammedin (sav.) dinini kabul edenler kendilerini unutmaya mecburdurlar”
— Dini ve namusu olanlar aç kalmaya mahkumdurlar”
— “Evet Karabekir, Arapoğlu’nun yavelerini (uydurmalarını) Türk oğullarına öğretmek için Kuran’ı Türkçe’ye tercüme ettireceğim ve böylece de okutturacağım, ta ki budalalık edip de aldanmakta devam etmesinler”
— “Din dediği şey, bilinmeyen inanç dizgelerine ve gizle karışık emellere kör bağlılıktan başka birşey değildir.”
Dolayısıyla müslümanlara “yobaz”, “gerici” yani “beyinsiz” demek istemiyor muydu?
NOT: (13 numaralı Ayete bakınız…)
***
(d) Allah, M. Kemal’e “mühlet” verdi mi?
– 15 yıl saltanat sürdü. (1923 – 1938.)
NOT: (15 numaralı Ayete bakınız…) 15 no’lu ayet ve 15 yıllık mühlet…
***
(e) Acaba M. Kemal’in “sol gözü arızalı” yani (kör) ve Ismet Inönü “sağır” değil miydiler? Kuran’ı (ibadette), Rabbimizin vahyettiği dil olan Arapça ile değil de Türkçe okuyan o hafızlar; “Haksızlık karşısında susan dilsiz Şeytandır” Hadis-i Şerifine muhatap olmadılar mı? Dolayısıyla “dilsiz” olmadılar mı? Veya 5 vakit namaz kıldığı bilinen “kuzu” lakaplı Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak’ın her biri dine darbe indirmek için yapılan inkılaplara “sessiz” kalması onu “dilsiz şeytan” yapmadı mı?
NOT: (18 numaralı Ayete bakınız…)
***
Allah alîm ve hakîmdir (her şeyi bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).
**********
KAYNAKLAR:
M. Kemal’in söylediği sözler için bakınız: M. Kemal atatürkün El Yazıları Medeni Bilgiler, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara.
Kazım Karabakir’e söyledikleri için de bakınız: Kazım Karabekir Anlatıyor, yayına Hazırlayan: UĞUR MUMCU, 5. Basım, Tekin Yayınevi, sayfa 94.
M. Kemal’in Madam Corinne’e yazdığı mektup için bakınız:
***
M. Kemal Atatürk’ün ne zaman Islami söylemlere başvurduğu hakkında bir Analiz
**********
Kadir Çandarlıoğlu
**********
“Belgelerle Gerçek Tarih” isimli 792 sayfalık çalışmamızı ücretsiz indirebilirsiniz:
http://www.mediafire.com/?vgk9k8cozdpy7ez
*
Alıntılarda şu şekilde kaynak belirtiniz:
http://www.belgelerlegercektarih.wordpress.com
*
*
Leave a reply to halil Cancel reply