Darbeci M. Kemal Atatürk’ün Darbe Teşebbüsleri

Published by

on

Darbeci M. Kemal Atatürk’ün Darbe Teşebbüsleri

*

ataturk-darbe-yapti-mi-darbeci-m-kemal-m-kemal-darbe-yapti-mi-feto-darbe-cemaatler-darbe-feto-ataturk

Darbeci Kemal…

***

FETÖ’nün darbe teşebbüsünden sonra kemalistlerin artık tek bir gündem maddesi var: “Cemaat ve tarikatlar arasından yeni bir FETÖ çıkar mı?” Kemalist çevreler, sürekli bu suali gündemde tutarak bütün cemaatleri itibarsızlaştırmayı hedefliyorlar. Sanki bugüne kadar yapılan bütün darbeler “Atatürkçü”lerce yapılmamış gibi FETÖ üzerinden bütün Islami cemaatler ve tarikatlar hedef alınıyor. Halbuki daha evvelki darbelerde “orduyu göreve” davet edenler bizzat bu medya baronlarıydı.

Buna mukabil Ehl-i Sünnet alimleri, FETÖ’nün yanlış yolda olduğunu defalarca dile getirmişler[1] ve 15 Temmuz’da meydanlara inip tankların önünde kale gibi durmuşlardır.

Daha evvelki yazımda da belirttiğim gibi “senin darbecin kötü benim darbecim iyi” gibi bir anlayışı kabul etmiyorum. Ilke olarak darbeye karşı olanların, M. Kemal’e de karşı olmaları icab eder. Aksi halde kendileriyle tezada düşerler.

Gerçek kemalistler çok iyi bilirler ki, M. Kemal de darbeciydi. Selanik’ten gelip Sultan II. Abdülhamid Han’a darbe yapan “Hareket Ordusu”nun isim babası M. Kemal idi. Bu darbeyi masonların yaptığı artık sır değil.[2]

Yetmedi… Milli Mücadele sırasında bu sefer ingilizlerle işbirliği yaparak Sultan Vahideddin’e ve Osmanlı Meclis’ine darbe yaptı.[3]

M. Kemal’in dostu ve Ankara’da “Başbakan” yaptığı Rauf Orbay, bu anlaşmayı adeta ifşa ediyor:

“Ingilizlerin Meclis’i basmalarını sağlamak için burada kalacağım.”

Daha açık bir ifadesiyle;

“Istanbul’a, Meclis’e gideceğim ve dediğiniz olmazsa Anadolu’da milli bir hükümet kurmanız için Meclis’in ortasında bomba patlatarak kendimi feda edeceğim!”[4]

Yani bir nevi PKK’ya terör örgütü diyemeyen HDP’li Selahattin Demirtaş’ın Ankara’ya rağmen Diyarbakır’da Meclis kurmak istemesi gibi…

Bu da yetmedi, Ankara’da dualarla açılmış olan ve Kurtuluş Savaşı’nı yöneten Birinci Meclis’e de darbe yaptı.[5]

Darbeci M. Kemal’in vukuatı bu kadarla sınırlı değil tabi. Burada saydıklarımızdan başka darbe teşebbüsleri de var… Sanki O adeta darbe yapmak için dünyaya gelmiştir. Şaka gibi ama Atatürkçü Sadi Borak’ın “Bilinmeyen Yönleriyle Atatürk” isimli kitabında “M. Kemal’in Hükümeti Devirme Teşebbüsleri” başlıklı bir bölüm dahi var.

Sadi Borak, M. Kemal’in Çanakkale’de kendi emrinde olan ordu ile Istanbul üzerine yürüyerek darbe yapmayı düşündüğünü şöyle anlatıyor:

“M. Kemal, o devrede askeri bir ihtilal yapmayı düşünmüş ve ilk adımı da atmıştır.

Bu plana göre, M. Kemal, Cemal Paşa’yı Enver Paşa’dan ayıracak, onunla işbirliği yapacak, Çanakkale’de kendi emrinde olan ordu ile Istanbul üzerine yürüyerek hükümeti düşürecek ve Cemal Paşa’nın başkanlığında Itilaf Devletleriyle münferit sulh yapacak ve kurulacak hükümette kendisi de Harbiye Nazırlığını (Savaş Bakanlığı: bugün Savunma Bakanlığı) alacaktı.

M. Kemal, Çanakkale’den döndükten sonra Suriye’den Istanbul’a gelmiş olan Cemal Paşa’ya Perapalas Otelinde bu planından bahsediyor. Cemal Paşa bu teklifleri açıktan açığa reddetmemiş, fakat müsbet (olumlu) cevap da vermemiştir. Işi savsaklamış, neticede Harbiye Nazırı Enver Paşa da plandan haberdar edilmiştir. Bu yüzden M. Kemal, uzun zaman şahsi bir tehlike devri geçirmiştir.”[6]

Garip değil mi? Halbuki “vatansever” bir komutandan beklenen, emrindeki askerle “düşman” üzerine yürümesidir, kendi “devleti” üzerine değil. Kendi devletine silah çeken eşkiyadır eşkiya!

Gelelim darbeci M. Kemal’in başka bir teşebbüsüne…

M. Kemal Filistin Cephesi’ndeki hezimetten sonra Istanbul’a geldiğinde Anadolu’ya geçip Milli Mücadele’ye katılmak yerine Istanbul’da her zamanki gibi hükümeti düşürmeye çalışıyordu. Gelin, bir komite kurmaya karar veren darbeci M. Kemal’in faaliyetlerini kendi ağzından dinleyelim:

“- Bir gün Fethi Bey ve dört müşterek arkadaşımızla birlikte, bir hayli münakaşadan sonra, ihtilalci bir komite kurmağa karar verdik ve ihtilalci tedbirler düşünmeğe başladık: Padişahı değiştirmek, kabineyi düşürmek, yeni bir hükümet teşkil ederek daha azimli hareketlere başvurmak gibi. Başka bir gün bizim Şişli’deki evde toplantımız nihayet bulduktan sonra dört kişiden biri dedi ki: ‘Arkadaşlar, ben çok düşündüm, Namusumla söz veririm ki sırrınız gizli kalacaktır, fakat komitede çalışmağa devam etmiyeceğim.’ Hepimiz hayret içinde birbirimize baktık. Içimizden biri: ‘Bu ne demek, muvaffakiyetten emin mi değilsiniz?’ diye sordu. ‘Hayır, bunu düşünmedim. Muvaffak olacaksınız. Fakat ihtilalciler muvaffak olsalar bile birçok tehlike karşısındadırlar. Bunu da kabul etmelidirler. Işte o zaman ben ve benim gibiler, sizin kararlarınızı tatbik etmek üzere iktidara gelecek ihtiyat namzetler oluruz.’ Fethi Beyle ben gözlerimizle konuştuk. Derhal dedim ki: ‘Beyefendinin iştirak etmiyeceği bir teşebbüs makul de olmıyabilir. Onun için cemiyeti hemen fesh etmeliyiz.’ Böyle yaptık. Kendisi müsaade alıp gitti.”[7]

Rauf Orbay, Komiteden ayrılmak isteyen ve M. Kemal’in “dört kişiden biri” dediği şahsın Ismail Canbulat oldugunu söylüyor.[8] Ne gariptir ki bu şahıs Cumhuriyet kurulduktan sonra M. Kemal’e “suikast” teşebbüsünde bulunduğu gerekçesiyle asılarak saf dışı bırakılmıştır.[9]

Darbeci M. Kemal daha evvel, yani 1905 yılında da Sultan II. Abdülhamid’e darbe yapmayı düşünmüş ve yakayı ele verince de Şam’a sürgün edilmişti.[10] “Sürgün” kelimesini ATA’larına konduramayan-uygun görmeyen Uluğ Iğdemir gibi bazı kemalist tarihçiler buna “Atanma” demişlerdir.

*

ulug-igdemir-ataturkun-yasami-cild-1-ataturk-darbe-yapti-mi-darbeci-m-kemal-m-kemal-darbe-yapti-mi-feto-darbe-cemaatler-darbe-feto-ataturk

ulug-igdemir-ataturkun-yasami-cild-1-ataturk-darbe-yapti-mi-darbeci-m-kemal-m-kemal-darbe-yapti-mi-feto-darbe-cemaatler-darbe-feto-ataturk-ihtilal

[10] no’lu dipnot ile alakalı… Türk Tarih Kurumu Genel Müdürü Uluğ Iğdemir’in “Türk Tarih Kurumu Yayınları” arasında çıkan “Atatürk’ün Yaşamı” isimli kitabın ilgili sayfası…

***

Darbeci M. Kemal’i durdurana aşk olsun. 1905’de Sultan II. Abdülhamid’i deviremeyen M. Kemal, yukarıda da ifade ettiğimiz gibi bu emeline 1909 yılında masonlarla birlikte ulaşmıştır.

Isterseniz darbeci Kemal’in dosyasını kısaca özetleyelim:

1 – 1905 yılında darbe teşebbüsü.

2 – 1909’da Selanik’ten yahudi taburuyla gelen Hareket Ordusu’nun darbesi.

3 – 1916’da Çanakkale’de kendi emrinde olan ordu ile Istanbul üzerine yürüyerek hükümeti düşürme teşebbüsü.

4 – 1918-1919’da Padişahı tahttan indirerek değiştirme ve Hükümeti düşürme teşebbüsü.

5 – 1920’de Ingilizler eliyle Osmanlı Meclisi’ne baskın.

6 – 1923 yılında Kurtuluş Savaşı’nı yöneten ve dualarla açılan Meclis’e darbe.

Tabiri caizse tam bir suç makinesi.

Şimdi…

FETÖ darbe teşebbüsünü bahane ederek “dinden-cemaatlerden-hocalardan” soğuduğunu ifade eden kemalistlerin, niçin defalarca darbe yapan “Atatürk”ten soğumadıklarını, hatta izinden gittiklerini çok merak ediyorum. FETÖ darbeciyse, M. Kemal de darbeci. Neden biri hain diğeri kahraman oluyor? Erdemli, ilkeli insanlar ikisine de hain der. Demek ki bunlar samimi değil. Dolayısıyla darbeciyi put edinenlerin, cemaatlere vatanseverlik dersi vermeye hakları yoktur.

Bu kesim gelmiş bir de hiç sıkılmadan TV ekranlarına çıkıp şaşkınlık içinde şöyle soruyorlar: “bu kadar Profesör, doktor, polis, general, yazar-çizer nasıl oluyorda FETÖ gibi halkına ateş etme emrini veren birinin arkasından gidiyor? Neden ‘akıllarını’ kullanmıyorlar, sorgulamıyorlar?”

Allah var, haklı bir sual.

Ancak benim de bu kemalistlere bir sualim var: “nasıl oluyorda sizler, şapka için ‘gerekirse kurbanlar verelim’ diyen, halkını darağaçlarında sallandıran ve defalarca darbe yapan M. Kemal’in ardından gidiyorsunuz? Niçin o sürekli vurgu yaptığınız “akıl”ı kullanıp bir kere olsun onu sorgulamıyorsunuz? Hatta sorgulayanları ‘hain’likle itham ediyorsunuz? Niçin her yere heykellerini dikiyorsunuz?”

Zahmet edip sorgulamaya başladığınızda, eleştirdiğiniz hatta nefret ettiğiniz şeyleri aslında kendinizin de yaptığını fark edeceksiniz.

Ama yaklaşık bir asırdır M. Kemal’i, insanımıza adeta bir “ilah” gibi empoze etmeye çalıştılar, işte bu yüzden sorgulamak veya soğukkanlı bir araştırma yapmak her babayiğidin harcı değildir. Buna dair tipik bir misal vermek istiyorum. Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü’nde Emeritus Profesörlüğü yapan Vamık D. Volkan ve Princeton Üniversitesi’nde özellikle Osmanlı ve Modern Türk Tarihi alanlarında olmak üzere Yakın Doğu tarihi üzerine Emeritus Profesör unvanına sahip olan ve aynı zamanda New York’ta Psikanaliz Ulusal Psikoloji Birliği’nde psikanaliz eğitimi almış olan Norman Itzkowitz M. Kemal’in psikanalitik psikobiyografisini yazmaya karar verirler. Bu iki yazarın yaşadıkları psikolojik zorluklar kitaplarının “giriş” kısmında Vamık D. Volkan tarafından kısaca anlatılıyor. Aynen alıntılıyorum:

“Ölümsüz Atatürk kitabını yazmak yazarlar için psikolojik olarak çok zordu. Hem Norman Itzkowitz hem de benim için Atatürk’ün imajı çok idealleşmişti. Onu ‘ölümlü’ bir insan olarak algılayabilmek için iç dünyamızın önümüze çıkardığı engellerle uğraşmak zorunda kaldık. Kitabın yazımının yedi yıl sürmesinin bir nedeni de buydu. Itzkowitz, Osmanlı tarihini çalışırken beş yıldan fazla bir zaman Türkiye’de kalmıştı. Çocuklarının odasının duvarında Atatürk’ün resmi asılıydı. Kitabı yazarken bir ara tutukluk yaşadı ve zihni pek çok bilgiyle dolu olmasına rağmen bir süre hiçbir şey yazamadı.(..) En sonunda psikolojik engellerimizi yenerek Atatürk’ün iç dünyasını anlatmaya çalışan ve gerçek olayları içeren bir biyografisini yazabilmek hem Norman Itzkowitz’i hem de beni mutlu etti. O dönem ben Amerika Birleşik Devletleri’nin Charlottesville şehrindeki Virginia Üniversitesi’nde psikiyatri profesörü olarak çalışmaktaydım. ‘Ölümsüz Atatürk’ün Chicago Üniversitesi Yayınevi tarafından basılmasından kısa bir süre sonra bu olayı kutlamak için, o zamanın Virginia Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Norman Knorr, yüzlerce kişinin katıldığı büyük bir parti verdi. O akşam bir rüya gördüm. Rüyamda çeşitli dillerde onlarca gazetenin başlıkları Atatürk’ün öldüğünü bildiriyordu. Bu rüyanın ortasında büyük bir üzüntü içinde uyandım ve kendimi ağlarken buldum. Kitabı bitirmekle bir bakıma, Atatürk’ün imajı ile yaşadığım yedi yıla da veda etmiş oluyordum.”[11]

Koskoca profesörlerin hali buysa, sıradan talebeleri ve niçin hala “put”umuzu yıkamadığımızı varın siz düşünün. Cemaatlere ve tarikatlara karşı çıkan kemalistler; “BÜYÜK, HATTA EN BÜYÜK ATATÜÜÜÜRK”ün “MÜRİDİ” olmuşlar haberleri yok!

.

**********

.

KAYNAKLAR:

.

[1] Buna dair misalleri “15 Temmuz Saldırısının 2. Dalgası: Algı Bombaları” başlıklı yazımızın 4 no’lu dipnotunda vermiştik:

https://belgelerlegercektarih.wordpress.com/2016/09/03/15-temmuz-saldirisinin-2-dalgasi-algi-bombalari/

[2] Bu hususta geniş malumat ve kaynaklar için bakınız;

https://belgelerlegercektarih.wordpress.com/2012/06/10/mason-ustadi-itiraf-etti-sultan-abdulhamidi-biz-devirdik/

[3] Tafsilat için bakınız;

https://belgelerlegercektarih.wordpress.com/2012/07/28/m-kemal-ataturk-osmanliya-darbe-yapmistir-osmanli-devletini-kemal-ataturk-yikmistir/

[4] Bu sözlerin kaynakları ve M. Kemal Atatürk’ün Ingiliz Istihbaratı ile gizli ilişkisi için bakınız;

https://belgelerlegercektarih.wordpress.com/2012/12/10/m-kemal-ataturkun-ingiliz-istihbarati-ile-gizli-iliskisi-desifre-oldu/

https://belgelerlegercektarih.wordpress.com/2015/11/20/m-kemal-ataturk-tapinakci-miydi-kemalist-turkiyeyi-tapinakcilar-mi-kurdu/

[5] Kurtuluş Savaşı’nı yöneten ve dualarla açılmış olan Birinci Meclis’e yaptığı darbe için bakınız;

M. Kemal Atatürk, Nutuk, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü, 9. Baskı, Milli Eğitim Basımevi, Istanbul 1969, cild 1, sayfa 727, 728.

Ayrıca bakınız;

Fethi Okyar, Üç Devirde Bir Adam, (Hazırlayan: Cemal Kutay), Tercüman Yayınları, Istanbul 1980, sayfa 100.

Ayrıca Alimlerin Kurtuluş Savaşı’ndaki rolü hakkında tafsilat için bakınız;

https://belgelerlegercektarih.wordpress.com/2012/05/11/m-kemal-ataturk-tarafindan-aldatilan-din-adamlarinin-kurtulus-savasindaki-rolu/

[6] Sadi Borak, Bilinmeyen Yönleriyle Atatürk, Kitapçılık Ticaret Yayınları, sayfa 36.

[7] Falih Rıfkı Atay, Çankaya, cild 1, Dünya Yayınları, Istanbul 1958, sayfa 72. (Sansürsüz baskı).

[8] Rauf Orbay, Cehennem Değirmeni-Siyasi Hatıralarım, cild 1, Emre Yayınları, Istanbul 1993, sayfa 232.

[9] Izmir Suikasti hakkında malumat için bakınız;

https://belgelerlegercektarih.wordpress.com/2012/09/26/istiklal-mahkemeleri/

https://belgelerlegercektarih.wordpress.com/2014/05/12/izmir-suikasti-tertibi/

[10] Dagobert Von Mikusch, Avrupa ile Asya Arasındaki Adam Gazi M. Kemal, cild 1, Cumhuriyet-Yeni Gün Yayıncılık, Istanbul 2000, sayfa 56.

Ayrıca bakınız;

Uluğ Iğdemir, Atatürk’ün Yaşamı 1881-1918, cild 1, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1980, sayfa 8, 9.

[11] Vamık D. Volkan, Norman Itzkowitz, Atatürk Anatürk, 2. Baskı, Alfa Yayınları, Istanbul, Ocak 2011, sayfa 6, 7.

.

**********

.

Kadir Çandarlıoğlu

.

**********

.

Alıntılarda şu şekilde kaynak belirtiniz:

www.belgelerlegercektarih.com

*

19 responses to “Darbeci M. Kemal Atatürk’ün Darbe Teşebbüsleri”

  1. Telekulak FETÖ’nün ilham kaynağı kemalistlermiş | Belgelerle Gerçek Tarih Avatar

    […] ← Darbeci M. Kemal Atatürk’ün Darbe Teşebbüsleri Eyl 12 2016 […]

  2. ince hesaplarin adami Avatar
    ince hesaplarin adami

    Mustafa kemalin sultan vahdettinin kizi sabiha sultani evlenmek uzere istettiği bilinir. Sabiha sultan ben şehzade ömer faruku seviyorum diyerek reddetmiş bu isteği. İşin asli nedir peki. Mustafa kemalin gizli yahudilik olan sabetaycilik adina osmanliyi ele geçirmeye çaliştiği sabiha sultan ile evlenip saraya damat olmayida bu sebep ile arzuladiği biliniyor. O sebepleguvenilmiyor kendisine ve bu evliliğe karşi çikiliyor. Tipki kendisine guvenilmediğinden cephede olacağina gözönunde olsun diye vahdettine yaver yapilmasi gibi. Yada mondros anlaşmasi sonrasinda padişaha yalvararak istediği harbiye nazirliğinin yine ayni sebep ile verilmemesi gibi.
    M. Kemal sabiha sultani çok severmis o sebeple evlatlik kizlarindan birisinin adini sabiha koymuşmuş. Fikriyeyide çok sevmişti. 1924 teki akibeti malum kadinin. Latifeyide çok sevmişti. O sebeple bu evliliği 900 gun surdu. Birincisinin akibetinin pişmanliği olmasa onun hali nice olurdu acaba.

  3. Osman Avatar
    Osman

    Tebrik ediyorum sizleri. Çok isabetli ve doğru bir paylaşım. Bu gerçekler açığa çıkıyor-çıkacak. Elbet bir gün -Kamalistler- istemeseler de gerçeklerle yüzleşecekler. Onlara mezarda bile kaçış yok! Burada gerçekleri gören, görecek.. Burada göremeyenin mezarda vay haline!
    “Kamal Atatürk darbecidir, nokta!”

  4. Metin Avatar
    Metin

    Çok salakça bi yazı, yorum atanlarda buna riayet etmiş. Siz gidin biraz kitap okuyun ve millete nasıl faydalı olurum onu düşünün. Siz Atatürk’ün kılı bile olamazsınız. Bakın yattığı yerde bile onlarca askeri gece gündüz onu bekliyor. Acaba siz öldüğünüzde sizi kim bekleyecek, bi direğiniz bile olmayacak.

    1. belgelerlegercektarih Avatar

      Salakca olan yerleri de belirtin. Eger Fetö darbesi basarili olsaydi onun da kabri basinda gece gündüz onlarca asker nöbet tutacakti. Bu bir kriter degil.

      1. Metin Avatar
        Metin

        ortada Mustafa Kemali yok ve darbeci sayan bir zihniyet söz konusu. fetö darbesini mustafa kemal yapmadı, yaptırmadı. geçmişte ölen bir insanla bugün olmuş olay ve insanları bağdaştırmak tamamen saçmalıktır. cemaate karşı çıkan kemalistler onun müridi olmuş diyor. Atatürk din hocasımıydı da başına müritler topladı ve herkes buna şahit oldu.. bakıyorum da bu olaylar oldu olalı. herkes kafasında olanları doğru yanlış sarfediyor. ellerinden gelse bazıları ölmüş adamı çıkartıp yargılayacak darbeci-ayyaş diye. fetö darbesi ülkede olan iç karışıklığın son hali. bunu yapanlar son 15-20 yılın siyasetçi ve siyasetçi geçinen yandaş ve yalakaları.. içinde fetö, kimbilir içinde başka kimler. kimse fetönün başında nöbet tutmaz sen korkma. son olarak mustafa kemal darbeci değil devrimcidir. arkasına bir milleti alarak gerçekleştirmiş, rejimi değiştiren, halkın egemenliğine dayalı cumhuriyeti getiren, devletin tüm kurumlarını kökten değiştiren bir sistem inşaa etmiştir. bi kere o başlık başlı başına salakça. ve sen bir Atatürk düşmanısın. yazdığınız yazıların bile doğrularla örtüşmediği çok tarafları var. hadi kolay gele.

      2. belgelerlegercektarih Avatar

        Metin, siz yazdiklarimizi anlamamissiniz. Fetö darbesini m. kemal yapti demiyoruz. Fetö de M. Kemal gibi darbe yapmak istedi diyoruz. Eger darbe kötü bir seyse o zaman M. Kemal de fetö gibi kötüdür. Bundan daha mantikli ne olabilir? M. Kemalin din hocasi olmasi mühim degil, mühim olan onun idelojisini benimseyen ve kendisine adeta tapanlarin varligidir. Fetöyü besleyen kemalist rejimdir. Kemalist rejimin din derslerini yasaklamasiyla dini ilimlerden mahrum yetismis insanlar fetönün tuzagina düstü. Eger fetö darbesi basarili olsaydi, öyle bir tarih yazdirirlardi ki fetönün basinda nöbet beklemek icin insanlar birbiriyle kiyasiya mücadele ederdi. Nitekim m. kemal de darbe yapmasina ragmen onu göklere cikarmiyor musunuz? Yapti ama fakat lakin diyeceksiniz. Iste fetö de basarili olsaydi kilifini hazirlayacakti. M. Kemal darbecidir, cünkü milletin meclisine darbe yapti. Milletin meclisine darbe yapmaya devrim denilmez. Bu millet m. kemalin pesinden gitmedi. konya isyani vardi, gerede isyani vardi. Daha bircok yerde isyan vardi. Birak milleti, kurtulus savasini baslatan ve ilk besler denilen komutanlardan hic birisi kemalin safinda yer almadi. Ve m. kemal bunlari istiklal mahkemesinde yargilatti. M. kemal halkin egemenligine dayanan bir cumhuriyet kurmadi. Kendi egemenligine dayanan tek parti hatta tek adam rejimi kurdu. Milletvekillerini kendisi atiyordu. Millet secmiyordu. Biz atatürk düsmani degiliz, biz bu milletin dinine örfüne kültürüne gelenegine düsman olanlarin düsmaniyiz. Eger m. kemal bunlara düsmansa, o zaman sorun bizde degil. Eger yazdigimiz yazilar dogru degilse, buyrun yazin neresi yanlismis görelim.

  5. Anil Avatar
    Anil

    Oncelikle sitenin adini degistirin kicimizdan uydurma tarih diyin mustafa kemali sevmek zorunda degilsiniz ama karalama yapmayin abdulhamide darbe yapicaksin seni surgun edicekler adam.kendisi icin elestiri yapan yazarlari sairleri astirdi mustafa kemali ne yapardi bi dusunun diyelim ki darbeci her darbeciyi hain ilan etmek si koyunlara has bir dusunce 16.devlet kurmus bir milletiz bugunku tc deseki ben kurdistani kuruyorum guney ve dogu anadoluda buna karsilik darbe olsa darbeciler hain mi vatan sever mi olur

    1. belgelerlegercektarih Avatar

      @Anil, her darbeci haindir. Bu bir. ikincisi ise Sultan Abdülhamid’in kendisini elestirdigi icin astirdigi tek bir sair gösterin bütün herkesten özür dileyelim.

  6. emin Avatar
    emin

    Tek ilham kaynağı m.kemal olan kemalist TSK’nın neden her on yılda bir darbe yaptığını ve yapacağını anlamak isteyen ebedi ilham kaynağına, ölümsüz başkomutanına baksın! 1960’tan itibaren İstisnasız tüm darbe bildirilerine ve gerekçelerine bakın, tümünde “m.kemal, ilkeleri ve laiklik” var. 15 Temmuz bildirisi de aynı, cuntanın adı da “yurtta sulh”. 15 Temmuz’u masonik sistemli ve kökü dışarıda bir “cemaat”e mensup askerler tertipledi diye hem de kemalistler de destek olduğu halde bütün cemaatleri ipe çeken kemalistler bütün darbelerin baş mimarıdır! Darbelerden ebediyyen kurtulmak için asıl bu darbeci askerler temizlenmeli. Zaten FETÖ de bunlar sayesinde TSK’da kadrolaştı. Rakı içtiler, namaza yaklaşmadılar, eşlerini açtılar.. her rütbeyi sorgusuz sualsiz kaptılar. Kemalist TSK’da yükselme kriterleri bunlar. Hem eğer FETÖ gibi lideri ABD’ye yerleşmiş, başörtüsüne furuat demiş, kemalist Demirel ve Ecevit’in büyük övgü ve desteğini kazanmış başka bir cemaat veya tarikat varsa derhal yok edilsin, biz varız ya kemalistler?

  7. Hakan Avatar
    Hakan

    Senin zihn iyetini sikeyim ben yobaz picler.abdulhamit kim lan.Ataturke resmen hakaret ediyosun.yahudi tohumu sizsiniz asil

    1. Rıfkı Avatar
      Rıfkı

      Sultan İkinci Abdülhamid Han öyle biri ki cumhuriyet devrinin bütün siyasetçileri gelse onunla at oynatamazlar.

      Öbür taraftan böyle tefsirlerin(yorumların) yayınlanması hiç hoş değil. Bu tip kişilerin neredeyse tamamı propaganda kurbanı ve ağzı bozuk tipler.Böyle kişiler adam gibi tefsir yaparsa yayınlayın.

  8. ........ Avatar
    ……..

    ne koydularsa o çıkıyor ağzınızdan

  9. Bencebudoğrusencebilmem Avatar
    Bencebudoğrusencebilmem

    Helal olsun.Adam 10 sene daha yaşasaymış keşke.3-5 tane daha sallandırsaydı pek hoş olurdu bugünler için.

    1. Osman Avatar
      Osman

      İnsanın fikri neyse, zikri de o olur. Sizi çok iyi anlıyorum. Zaten ‘sizden olmayan herkesi’ asmak-kesmek gibi bir hastalığınız var. Bugün buna gücünüz yetmediği için yapamıyorsunuz tabii ki. Ama elinize en küçük bir fırsat geçse, hiç şüpheniz olmasın; memlekette ne kadar müslüman varsa, ne kadar Allah(cc) diyen insan varsa hepsini asar-kesersiniz. Bunu da “Mustafa Kamal adına” yaptık der konuyu kapatırsınız..
      Şahsi olarak sizi tanımam, mücadelem de şahsınıza karşı değil. Ama geçmişte de gördüğümüz üzere sizin veya sizlerin, düşünce sistemi bu. İşte malûm; “Mustafa Kamal adına” yapılan darbelerin birisinde, koskoca bir başbakan kurban olarak asıldı resmen. Ve adı da “Mustafa Kamal adına yapılmış bir darbe” olarak kaldı..

    2. Necat Avatar
      Necat

      Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten iman ettiklerini zannedenler görmüyorsun? Bunlar, tağuta muhakeme olmayı istiyorlar. Oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardı. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla saptırmak istiyor.
      (Nisa:4/60)

  10. Kübra Avatar
    Kübra

    Admin merhaba aklımda deli sorular var. Bu adam Türkiye’ye nasıl geliyor. Kim yetiştiriyor beynini nasıl yikiyorlar Koskoca imparatorluk nasıl yıkılıyor. Saltanatı kaldırma yetkisini kim veriyor harf inkilabini nasıl bir curetle kaldırıyor Latin alfabesini getiriyor

  11. bir hakikatperver Avatar
    bir hakikatperver

    kamalın dinsiz olduğu açık ve düşman. bunu eşşekler bile anlar. e düşman olan da müslümanı sevmez. müslümanı sevmeyen müslüman ülkenin gelişmesini ve iyiliğini istemez. bu adam din düşmanıyken bu ülkenin iyiliğini istemesi ve faydalı olması hangi akıl ile kabul edilir? netenyahunun Türkiye’nin iyiliğini istemesi ne kadar doğruysa kamalın da istemesi o kadar doğru olsa gerek. bunu sevenlerin imanı hakiki iman olmadığı sürece anlayamazlar. önce neye iman ettikleri önemli. vatanı kurtarmış yalanı hala piyasada. İslamiyet’i bırakmak şartıyla bağımsızlık verildi. yoksa ondan korkmuş değil onca koca devlet. kısacası dinsiz ve İslam düşmanı müslümanlara ve ülkesine fayda sağlamak istemez ve o da gayr-ı İslami inkilaplarıyla bunu gösterdi. o zaman değil sevmek, nefretle anmak gerek. ateşi bol olsun.

  12. mehmet kirbitci Avatar
    mehmet kirbitci

    arkadaşlarım .tvlerde bu yazılanlar asla konuşulamıyor.bu sebeten kamal efsanesi devam ediyor. bayramda seyranda puthane dolup taşıyor.onlar bunları biliyorlar .bu yazılanları hepside bilmektedir .fakat dünya çıkarları ağır basmaktadır. kamal bir nevi geçim kaynağıdır.yahudi sabataysevi dönmeleri müslümanlardan 350 sene önce yaşamış olan yahudi sabatay sevi nin intikamını almaktadırlar ve halende almaya devam ediyorlarbence suriye gibi evler yurtlar yıkılacak insanlar kaçacak yer bulamayacaklar.her şey alt üst olacak .sabatay sevi ve ermeni döllerinin malları mülkleri yerle bir olacak baş olnlar kaçacak delik bulamayacaklar. ya kaçacaklar yada geberip gidecekler.sonrasındaaaa .. ALLAH ın izni ile yeni bir türkiye kurulacak ve romaya kadar müslümanların olacak.inşallah bunlar olmadan bu yahudi ve ermeni işleri hal yoluna girer.ALLAH milletimizin yardımcısı olsun amin.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Blog at WordPress.com.